Dünya Sağlık Örgütü’nün hakemli Nature dergisinde yayınlanan yeni bir araştırması pandemiden dolayı ölümleri çoğu hükümetin eksik bildirdiğini ortaya koydu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hakemli Nature dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmasına göre, Covid-19 nedeniyle 2020 ve 2021’de 15 milyon kişinin ölümü doğru bildirilmedi.
Araştırma, pandeminin en başından beri bilim insanlarının koronavirüse bağlı bazı ölümlerin eksik bildirildiğine dair eleştirilerine dikkat çekiyor. Pandeminin ilk etabında güvenilir test sistemlerinin olmaması, ölümlerin resmi olarak Covid-19’a atfedilmesini zorlaştırdığına işaret eden rapor, test sistemlerindeki eşitsizliğe de dikkat çekti.
Zengin ülkelerde güvenilir test sistemlerinin yaygınlaşmaya başladığı sıralarda yoksul ülkelerde kıtlığın devam ettiğini belirten raporda, ayrıca bazı hükümetlerin gerçek rakamları özellikle eksik bildirmeyi seçmiş olabileceğini vurguladı.
İstatistikçi William Msemburi liderliğindeki araştırma ekibi, dünyanın dört bir yanındaki gerçek Covid-19 ölümlerini ölçmek için beklenen ölüm oranı tabanının üzerindeki ölümleri karşılaştırdı. Beklenen ölüm oranı, son birkaç yıldaki ortalama ölümlere bakılarak ölçülür.
Aşı dağılımı eşitsizliğinin yarattığı yıkım: Fazladan 10 milyon ölüm daha
Öte yandan aynı araştırma aşı dağılımındaki eşitsizliğin yarattığı yıkımın ağırlığının çok daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Pandeminin başında, 2020’de 4,47 milyon fazladan ölüm olurken, 2021’de oldukça etkili aşıların ortaya çıkmasına rağmen 10,36 milyon fazladan ölüm oldu. Araştırmacılar, yoksul ülkelerin aşıya hemen erişemediğini ve aynı zamanda daha ölümcül Delta veya Omicron varyantlarının çıkışının da bu döneme geldiğini belirterek bu durumu açıklıyor.
William Msemburi, “Hem bildirilen Covid-19 ölüm oranı hem de tahmini fazlalık 2021’de 2020’ye göre daha yüksek oldu. 2021’de bu yalnızca daha bulaşıcı varyantlardan değil, potansiyel olarak aşılara eşit olmayan erişimden de kaynaklanıyor” dedi.
Bilim insanları aşılamanın birçok hayatı kurtardığına dikkat çekiyor. Aşılamanın sadece ABD’de 3 milyon ölümü önlediği tahmin ediliyor. Ancak bilim insanları uygun aşılamanın bütünün sadece bir parçası olduğunu düşünüyor. Aynı dönem aşıların Batı Avrupa ve ABD tarafından istiflenmesi ve “aşı patenti” gibi uygulamalar, yoksul ülkelerde aşı ulaşımını imkânsız hale getirmiş ve pandeminin yarattığı yıkımı katlamış oldu.
Msemburi, “Bu veri boşluklarını vurgulamamız ve sivil kayıt ve hayati istatistik sistemlerine daha fazla yatırım çağrısında bulunmamız çok önemli. Bilgideki boşluklar, müdahalelerde boşluklara yol açarak, tüm popülasyonların yaşamlarını iyileştirebilecek müdahalelere eşit olmayan erişimi sürdürür” diyerek söz konusu eşitsizliğe dikkat çekti.