Haber Alternatif-Özel Haber
Celal Eren ÇELİK
Türkiye’de yıllardır üyesi olan işçi ve memurların maaşlarından aldıkları aidatlar ile “Sefahat sürmeleri” nedeni ile eleştirilen sendika yöneticilerinin bu lüks ve şatafat dolu yaşantılarının yanı sıra yönetiminde bulundukları sendikaları zarara atan skandallara imza attığı da zaman zaman basına yansıdı.İşte bu skandallardan bir yenisinin de ÇİMSE-İŞ Sendikası’nda yaşandığı iddiası mehkeme koridorlarına taşındı.
ÇİMSE-İŞ SENDİKASI’nı karıştıran ve merkezinde ÇİMSE-İŞ SENDİKASI Başkanı Zekeriya Nazlım’ın olduğu iddiaları hukuka taşıyan ise sendikanın Ankara eski Şube Başkanı olan Burhanettin Arduç oldu.
“SEÇİM ÖNCESİNDE ŞUBE BAŞKANLARINDAN BOŞ SENET ALINDI”
Mahkemeye yansıyan iddialardan ilki ÇİMSE-İŞ Sendikası’nın başkanlık seçimleri ile alakalı.Sendikanın Ankara eski Şube Başkanı Burhanettin Arduç,savcılığa yaptığı suç duyurusunda ÇİMSE-İŞ Sendikası Başkanı Zekeriya Nazlım’ın başkanlık seçimi öncesinde yeniden seçilebilmeyi garanti etmek için sendikanın şube başkanlarından imzalı “Boş senet” aldığını belirtti.
Arduç suç duyurusunda kendisinin de 2 kez boş, bir kez de üzerinde 500 bin TL bedel yazılmış senet imzalayarak sendika başkanı Zekeriya Nazlım’a verdiğini bu konunun şahidi olan ve kendileri de senet imzalamış olan sendika yöneticileri bulunduğunu belirterek bunlardan bazılarının isimlerini de suç duyurusunda belirtti.
Ancak savcılık şahitleri dinleme gereği görmedi.
“SENDİKA BÜYÜK ZARARA UĞRATILDI”
ÇİMSE-İŞ Sendikası Ankara eski Şube Başkanı Burhanettin Arduç’un suç duyurusunda bulunduğu bir başka konu ise sendikanın Antalya Alanya’da Okurcalar Mahallesi’ndeki ÇİMTUR tatil köyünden yapılan gayrimenkul satışları üzerinden zarara uğratıldığı şeklinde oldu.
Burhanettin Arduç suç duyurusunda,ÇİMSE-İŞ Sendikası Başkanı Zekeriya Nazlım’ın bu gayrimenkullerin sahipleri ile görüşerek “Sözlü” olarak satış fiyatında anlaştığını,üzerinde anlaşılan bedelin gayrimenkul sahiplerine ödenmesinin ardından ise sendika başkanı Zekeriya Nazlım’ın yakını olan kişilere bu gayrimenkullerin satış vekaletinin verildiğini,sendika başkanı Zekeriya Yıldırım’ın ise satış vekaletnamesi yakınları tarafından alınan bu gayrimenkulleri yine bu yakınları vasıtası ile fahiş rakamlara sendikaya satarak sendikayı zarara uğrattığını iddia etti.
“SENDİKAYA AİT OTEL VE TATİL KÖYÜNÜN TADİLAT İŞLERİ SENDİKA BAŞKANININ ABLASINA VERİLİYOR”
Savculığa yaptığı suç duyurusu ile Türk-İş’e bağlı ÇİMSE-İŞ Sendikası’ndaki yolsuzluk iddialarını kayıtlara geçirmesinin ardından kendisinin başkanı olduğu sendikanın Ankara Şubesi kapatılan Burhanettin Arduç’un bir başka iddiası ise ÇİMSE-İŞ Sendikası’na ait otel ve tatil köylerinin tadilat işlerinin sendika başkanı Zekeriya Nazlım’ın ablası olan Aynur Yıldırım’a ait olan ÖZPAMİR isimli şirkete verildiği yönünde.
Öte yandan 10.03.2020 tarihli SMMM Ahmet KOCATEPELİ imzalı bilirkişi raporu da bu tadilat işlemlerinin sendika Başkanı Zekeriya Nazlım’ın ablası Aynur Yıldırım’a ait Özpamir İnşaat Nakliyat Turizm Gıda Temizlik Ticaret Limited Şirketi’ne verildiğini belirtiyor.
Bilirkişi raporuna göre sendika başkanı Aynur Nazlım’a ait Özpamir şirketi 2 farklı firmanın daha teklif verdiği ÇİMSE-İŞ Sendikasının tadilat işlerini 108 bin TL+KDV bedelle, yine ÇİMSE-İŞ Sendikası’na bağlı ÇİMTUR Tesisleri Resoran bölümü ihalesini de kendisinden başka ihaleye giren 2 firmadan düşük bedel vererek 136 bin 500 TL+KDV’ye alıyor…
“SENDİKANIN TÜZÜĞÜNE ULAŞILAMIYOR”
ÇİMSE-İŞ Sendikası Ankara eski Şube Başkanı Burhanettin Arduç’un bir başka iddiası ise Genel Başkan Zekeriya Nazlım’ın sendika tüzüğüne aykırı hareket ettiği için sendika tüzüğüne erişimin mümkün olmadığı yönünde.
Arduç,ÇİMSE-İŞ Sendikası tüzüğüne sendikanın resmi internet sitesinde olmadığı gibi,sendikanın bağlı bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı veri tabanından da ulaşılamadığını öte yandan kendisinin ısrarla istemesine rağmen sendika genel merkezi tarafından sendika tüzüğünün verilmediği şeklinde…
BİLİRKİŞİ İNCELEDİ,SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ,SAVCININ KARARINA İTİRAZ EDİLDİ
ÇİMSE-İŞ Sendikasını sarsan bu iddiaların yapılan suç duyurusu ile birlikte hukuka taşınmasının ardından savcılık iddiaları inceledi.
Ancak inceleme esnasında “Enteresan” gelişmeler yaşandı.İddiaları savcılığa suç duyurusu ile bildiren Burhanettin Arduç’un kendisi de dahil olmak üzere sendikanın şube başkanlarına boş senet imzalatıldığı yönündeki iddiasında şahit olarak dinlenilmesini istediği sendika yöneticisi savcılık tarafından dinlenmesi.
Burhanettin Arduç’un gayrimenkul alımı üzerinden sendikanın zarara uğratıldığı şeklindeki iddiaları üzerine savcılık tarafından görevlendirilen bilirkişiler ise sadece “Yönetim kurulu yönetim defterinde onay olup olmadığını” incelerken,tapu kayıtları,gayrimenkulleri kimlerin aldığı,alış ve satış fiyatları arasındaki fark,gayrimenkulleri sendikaya satan kişilerin iddiaların merkezindeki isim olan ÇİMSE-İŞ Sendikası Başkanı Zekeriya Nazlım ile akrabalık yahut ticari bir yakınlığı olup olmadığı gibi konuları incelemedi.
Netice olarak savcılık “Bilirkişi raporunda, “Herhangi bir usulsüzlüğe, sendikanın zarara uğratıldığına dair maddi bulguya rastlanmadığı” şeklindeki bilirkişi raporuna dikkat çekerek takipsizlik kararı verdi.
Tüm bu gelişmeler sonrasında hazırlanan “Bilirkişi raporu” sonrasında savcılık “Takipsizlik kararı” verince ÇİMSE-İŞ Sendikası Ankara eski Şube Başkanı Burhanettin Arduç avukatları vasıtası ile “Kovuşturmaya yer olmadığına dair” savcılık kararına itiraz etti.
Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne Gönderilmek üzere,Ankara Cumhuriyet Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2020/ 10739 Soruşturma numarası ile yapılan itirazda “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/10739 soruşturma
ve 2020/ 37558 karar numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı itirazımızın
kabulü ile şüpheli/ şüpheliler hakkında gerekli tahkikatın yapılarak cezalandırılmaları için
haklarında kamu davası açılması talebidir.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan itiraz dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde ise Burhanettin Arduç’un avukatları tarafından “Yukarıda arz ve izah ettiğim üzere; olayın tanığı olan kişiler dinlenmeden, hatalı ve yanlış bir bilirkişi incelemesi doğrultusunda yalnızca bilirkişinin raporuna dayanılarak, eksik soruşturmayla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir, bu nedenle delillerin toplanması için Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair
Kararın kaldırılmasını saygıyla vekaleten arz ve talep ederim.” ifadeleri kullanıldı.