Halkın Kurtuluş Partisi, İstanbul Atatürk Havalimanı’nın kapatılması ve daha sonra pistlerinin kırılmaya başlanmasına karşı harekete geçti.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Atatürk Havalimanı ile ilgili yapılan ihalelere katılan şirketlerin yöneticileri hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma”, “İrtikâp”, “İhaleye Fesat Karıştırma” suçlarını işlediklerini belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen dilekçede, Erdoğan ile Murat Kurum hakkında soruşturma ve akabinde kamu davası açılması ile ihaleye katılan şirket yetkilileri hakkında yakalama karar çıkarılması istedi.
Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelen HKP üyeleri, “Atatürk Havalimanı’nı yıkmak Vatana ve Tarihimize ihanettir” pankartını açtı.
Suç duyurusuna ilişkin HKP İstanbul İl Yöneticisi Av. Doğan Zafer Çıngı “Saygıdeğer Halkımız; Ne yazık ki her geçen gün AKP’gillerin vatanımıza yaptığı ihanetleri görerek uyanmaktayız. Kuva-i milliyeci atalarımızın bizlere emperyalizme karşı savaşarak bırakmış olduğu bu cennet vatanımızı, şimdiki iktidar olan AKP’nin düşmanının yapacağından dahi daha çok ülkemizin değerlerinde saldırdığını görmekteyiz. AKP’giller’in son saldırısı da bir manevi ve tarihi değeri olan Atatürk Havalimanına yöneliktir. AKP’giller Atatürk Havalimanı’nı Millet Bahçesi yapacağız diyerek halkımızı kandırmaya çalışmaktadır. Ancak gerçek çok farklıdır. AKP’giller dünyanın en iyi 10 havalimanı olarak gösterilen Atatürk Havalimanı’nı tümden yıkmak istemekte, arazisini ülkemizin birçok yerini karış karış sattıkları Katarlı Şirketlere satmak istemektedir. Ve tabii bunun yanında Atatürk ismini kaldırarak yok etmek istemektedirler.
AKP’giller’in yerli-yabancı parababalarına satmadığı kamu malı kalmadı. Ege’deki 20 Ada’mıza varıncaya kadar sattı. Dağlarımızı, madenlerimizi, ovalarımızı, limanlarımızı sattı. Milyonlarca şehidin kanı üzerine kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlığını sattı, 250 bin dolar getirenlere! Şimdi de gözünü, yakıp yıkıp viran ettikleri, 10 milyar dolar değer biçilen Atatürk Havalimanı’nın arazisine diktiler. O araziyi satmaya kalkıyorlar Katar Şeyhi’ne? Medyanın aktardığına göre Katar Şeyhi El Sani, karadan ve havadan keşif yapmış arazi üzerinde. Soruyoruz, El sıkıştınız mı? Yoksa bir süre gizli mi götüreceksiniz işi? Bu ihaneti etmekle bir taşla iki kuş vuracaksınız, değil mi? Hem can düşmanınız olan Mustafa Kemal’in adını silmiş olacaksın oradan hem de dolar cinsinden hesaba gelmez vurgunlar vurmuş olacaklar.
AKP’giller yine bu iki sebepten, durduk yerde havalimanını uçuşa kapattı. Onun yerine Kuzey Ormanları’nda 2 milyon 300 bin ağacı katlederek, yüz binlerce hatta milyonlarca o ekosistem içinde yaşayan her türden canlıyı yok ederek İstanbul Havaalanı adında hiç de uçuşa uygun olmayan bir yerde havaalanı yaptırdılar, değil mi? Oysa ne diyordu bilim insanları? O bölgede havalimanı olmaz. Yılın yarısında sürekli kuzey rüzgârları eser orada. Uçakların iniş ve kalkışına engel oluşturur bu açık denizden gelen rüzgârlar. Ayrıca da Avrupa’dan, Karadeniz üzerinden Güney’e yani Anadolu’yu aşıp Akdeniz’den Afrika’ya sürekli göç eden göçmen kuşların güzergâhı üzerindedir o bölge. Bu nedenle de uçakların motorlarına girer bu kuşlar. Büyük arızalara ve kazalara sebep olur.
Yeşilköy’de bulunan Atatürk Havalimanı ise şu konumuyla bile mükemmel bir havalimanıdır ve her zaman dünyanın en iyi 10 havalimanı arasında sayılmıştır. Bazı yıllar Güney Avrupa’nın en iyi havalimanı ödülünü almıştır. Bazı yıllar ise hizmet verdiği yolcu kapasitesi açısından Avrupa’nın 4’üncü havalimanı olmuştur.
İşte AKP’gilller böylesine bir değeri Katarlı şirkete satmak istemektedir. Yani suç işlemektedirler. Ancak bu toprakların bağımsızlığını koruyan, sahiplenen ve bir avuç yerli-yabancı parababasına daha fazla zengin olsunlar diye sunulmasına karşı çıkan devrimciler var. HKP’liler var. Atatürk Havalimanını satma girişimi belirttiğimiz gibi ülkemiz kanunlarına göre suç olmakla beraber, bugüne gelene kadar da başta ihalesi olmak üzere yapılan işlemlerde birçok usulsüzlük olduğu tespit edilmiştir.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak yapılan bu usulsüzlüklere, işlenen bu suçlara sessiz kalmamız mümkün değil. Bundan dolayı yakın bir gelecekte bu suçu işleyenlerin arkamızdaki mahkemeler önüne çıkarılıp, yargılanacağı inancı ve tarihe işlenen bu suçu not düşmek amaçlı “Görevi Kötüye Kullanma, İrtikâp ve İhaleye Fesat Karıştırma” suçlarından dolayı Şüpheli Recep Tayyip Erdoğan, Şüpheli Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yapılan usulsüz ihaleye katılan şirket yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Suç duyurumuzun sonuna kadar takipçisi olacağız. Vatanımızı bir avuç parababasının, bir avuç hainin eline bırakmayacağız. Er geç vatanımızı onlardan kurtaracağız.” açıklamasını yaptı.