Kemal Kılıçdaroğlu: Seçimler zamanında yapılacak, YSK ertelemeyi dillendirirse demokrasiye darbe talebi olur.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gerçekleştirdiği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, iktidarı afeti siyasi çıkarlar için kullanmakla suçladı.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Kilis, Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfa’da yıkıma neden oldu. Depremlerde yaşamını yitirenlerin sayısı 35 bin 418’e yükselirken enkazlarda kalan kişi sayısının tam olarak bilinememesi nedeniyle ölü sayısının artması yönünde endişeler yaşanıyor. Depremi afete dönüştüren ihmaller ve enkaz altında arama kurtarma çalışmasının günlerce geç başlaması tepkilere neden oldu.
Afet bölgesinde inceleme gerçekleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Siyasi iktidarın ihmallerini ve bölgeyi kaderine terk etmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, iktidardan gelen seçimlerin ertelenmesi yönünde taleplere tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şöyle:
GÖRDÜKLERİMİ UNUTAMIYORUM
“Deprem bölgesini karış karış gezdim. Gördüklerimi unutamıyorum. Gecelerdir uyumak mümkün değil. Duygularım karmakarışık. Ailesiz kalan çocuklar gördüm, evlat kaybetmiş anneler gördüm. Babalarla ağladım. Enkaz altında kalan sevdiklerinin sesini duyan, çaresiz kalan kadınların feryadını dinledim. Devlet nerede diye haykıranları gördüm, her gittiğim bölgede. Bunları kulaklarımdan silemiyorum. Tedbirsizlik, sorumsuzluk, rüşvet, her türlü sorumluluktan kaçma. Açıkça söylüyorum, vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Sorumlusu tek adam rejimidir.
Bu millete ‘Devlet nerede’ diye sordurttular. Tedbirsizlik, sorumsuzluk, denetimsizlik, yıkım, çöküş, rüşvet, liyakatsizlik, yağma, hırsızlık… ‘Devlet nerede?’ sorusu bunları akıllara getiriyor.”
ONLARA GÖRE SENİN KADER PLANINDA MOLOZLAR VAR
“Asla koordine olamadılar. İnsanlarımız ölürken onlar nasıl bu işi siyaset üstüne taşırız diye özel çaba harcadılar. Nasıl bir korkaklıktır kendi askerinden korkmak. Asker bu konuda deneyimlidir. İlk 12 saat içerisinde işleri çözecek kapasiteye sahip ama askeri beklettiler. Zaten olmayan akli melekelerini kaybettiler. Tüm koordine sosyal medyadaydı. Sosyal medyaya yasak getirdiler, ağırlaştırdılar. Soru soran gençleri, gazetecileri, bilim insanlarını gözaltına aldılar. Haber kanallarına sorumluluğu hafifletme talimatı verdiler. Vatandaşlarımızın önünden mikrofonları çektiler. Onlara göre senin kader planında molozlar var, senin kader planında donarak ölmek var. Onların kader planında ise saraylar ve ışıltılı hayat var.”
BU VİTAMİNSİZ GOEBBELS BUNU DAHA ÖNCE DE YAPMIŞTI
“Tüm bu rezaletler yetmedi, İletişim Başkanlığı’nı devreye koydular. İletişim Başkanlığı hemen çok takipli hesapları satın almaya başladı. Siyaset üstüler reklam kampanyasına başladılar. ‘Asrın Felaketi’ kampanyasını öne sürdüler. Sosyal medya hesapları açıldı. Yandaşlara emirler verildi. Bölgede hala arama kurtarma faaliyetlerini koordine edemeyen Erdoğan, kendi iletişiminin koordinasyonuna düşmüştü. Bir video devreye soktular. ‘Korkun.’ Belgesel sesiyle kendilerini aklamaya başladılar. İnsanlar molozlar altındayken belgesel tadında, efektli video servis etmeye başladılar. Allah bunlara akıl fikir versin. Gerçekten akıllarını kaybetmişler. Çok para harcamışlardır ama hata üstüne hata yaptılar. Hemen videoyu geri çektiler, rezalete son verdiler.
Aslında biz bu İletişim Başkanlığı’nı daha önce de izlemiştik. Bu vitaminsiz Goebbels bunları daha önce de yapmıştı. Türkiye Yüzyılı dediler, asrın felaketini konuşuyorlar. İletişim Başkanlığı, Erdoğan ne zaman batırırsa, halka hemen reklam ve kavram servis etmeye başlıyor. Yaptıkları PR acizliklerini normalleştirme çabasıdır.”
ASRIN FELAKETİ ERDOĞAN’DIR
Artık yetti, milletin canına tak etti. Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, açıkça söyleyeyim Erdoğan’dır. Art arda felaketler yaşadık. Beceriksizliği ile bir önceki felaketi aratır oldu. Vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Tek adam rejimi devleti felç etti. Devlet yönetilmiyor, devlet yok edildi. Bu yaşadıklarımızın tek sorumlusu, tek adamdır. Asrın ihanetidir, asrın iş bilmezliğidir, asrın beceriksizliğidir.
84 milyar dolarlık bir hasardan söz ediyorlar. Bir kişi bile istifa etmedi, bu nasıl bir sorumsuzluktur. 30 binin üzerinde kişi hayatını kaybediyor, bir tek kişi ‘benim vicdanım var’ diyerek istifa etmiyor. Akıl mantık alacak şey değil. Açıkça söylüyorum, rüşvet ve yandaş politikalarının affı olmaz. Rantçıları torba yasalarla ödüllendirenler vicdan azabı çekmiyor. Size kim izin verdi? Kim denetlemeyin talimatı verdi? O imzaları kim attı, hepsi çıkacak. Halkıma söz veriyorum; asla ve asla yakalarını bırakmayacağım, hesabını soracağım. Bu benim boynumun borcu olacak.
Akılsız bir sürü işe devam ettiler. Kurtarmadaki yetmedi şimdi de üniversite öğrencilerimizin yurtlarına göz diktiler. Derhal üniversiteleri açın. Yurtları açın zaten doğru düzgün yurt yok. Büyükşehirlerimize gelenlerin tamamının sorununu çözeceğim.”
ÜNİVERSİTELERİ AÇIN
“O kadar saçmaladılar ki akılsız işlere devam ettiler. Üniversitelerimize ve öğrenci yurtlarına çökmeye çalışıyorlar. İstanbul’da 750 bin konut boş, turizmde 1,6 milyon kapasite var. Derhal üniversiteleri açın, öğrenciler yurtlarında kalsın. Büyükşehirlere gelenlerin tamamının yerleşim sorununu çözeceğiz.”
DEMOKRASİYE DARBE TALEBİ
“Seçimleri ertelemeye çalışıyorlar. Rolü belli isimleri öne sürüyorlar. Halkıma açık ve net söylüyorum: Seçimler zamanında olacak. Hukuk devleti, Anayasa, yasalar ve bu yasaların oluşturduğu kurumlar bunu çok iyi bilsin: Seçimler zamanında olacak. Seçim savaş dışında ertelenemez. Savaş için bile kararı TBMM verir. Anayasa madde 78 çok açık. Tıpkı Anayasa 101. Maddede olduğu gibi. TBMM’de de YSK’da da afet halinde seçimi erteleme diye bir olay yoktur, böyle bir yetki de yoktur. Söylüyorum, aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu YSK talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur.”
BU SAATTEN SONRA BU ÜLKE SANA BİR SAAT VEREMEZ
“Erdoğan çıkmış bana bir yıl daha verin mesajıyla ortada geziniyor. Erdoğan, bu ülke tam 20 yıl verdi. Bu saatten sonra sana bir yıl değil, bir saat bile veremez. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin de yıkılışı. Ama Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin yıkılışı. Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu ifade ettim.
Bu iktidarı biz değiştireceğiz halkın oylarıyla. Sadece iktidarı değiştirmek yetmez, zihniyetini değiştireceğiz. Bu zihniyet tek adam zihniyetidir.”