Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye edilen Metin Gürcan hakkında yapılan itirazı kabul etti. Metin Gürcan hakkında yeniden tutuklama kararı verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan’ın “casusluk” suçundan müebbet ve 35 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada tahliyesine yönelik itirazı kabul edildi.
Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesinde dün basın ve izleyicilere kapalı görülen duruşmada sanık Gürcan’ın, yurt dışı yasağı adli kontrol hükmü uygulanarak tahliyesine karar verildi.
OPERASYON NASIL BAŞLAMIŞTI?
Siyasi casusluk suçlaması ile İstanbul’da gözaltına alınan ardından Ankara’da tutuklanan DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı.
Gürcan için TCK’nın 328/1, 43 maddeleri uyarınca 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep ediliyordu.
MİT İHBARCI OLDU, İDDİANAME TEPKİ ÇEKTİ
TSK’den yüzbaşı rütbesiyle emekli olduktan sonra güvenlik, dış politika ve jeo-strateji alanında çalışmalara imza atan Gürcan hakkındaki iddianamede Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’nın ihbarcı olduğu görülmüştü.
İddianamede, “Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Zincirleme Biçimde Temin Etme” suçlaması yapılan Gürcan’ın hakkında casusluk yaptığına dair deliller arasında MİT’in yazılarının olduğu belirtilmişti.
38 sayfalık iddianamede Gürcan’ın İspanya ve İtalya İstihbarat servislerince 2016 yılından itibaren “Haber Elemanı” olarak kullanıldığı iddia edilirken, İspanya Servisi tarafından kendisine kod isim verildiği belirtilmişti.
“DEVLET BÜYÜKLERİNİ İTİBARSIZLAŞTIRDI” İDDİASI
Gürcan hakkındaki casusluk iddiaları arasındaki savcılığın “Pandemi sürecinde tedarik edilen aşılar konusunda dönem itibariyle devlet büyüklerimiz itibarsızlaştırmaya yönelik asılsız beyanlarda bulunulduğu” ifadelerine yer vermesi ise dikkat çekmişti.
SADAT HAKKINDAKİ İFADESİ “CASUSLUK” SAYILDI
Metin Gürcan’ın Türkiye’deki yabancı devlet görevlilerine FETÖ’cü darbe girişiminin ardından TSK’de, SADAT’ın kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin etkin olduğunu söylemesi de casusluk tespitleri arasında gösterildi. Öte yandan Harp Okulları mülakatlarına SADAT’ın katıldığını ortaya çıkmıştı.
AÇIK KAYNAKLAR CASUSLUK TESPİTİ SAYILDI
Ayrıca savcılık, defalarca haber olmasına rağmen Gürcan’ın Libya hükümetine bağlı harp okulu öğrencilerini eğiteceğine dair bilgiyi aktarmasını ve Libya’da çok fazla Türk askerinin olduğunu aktarmasını da casusluk tespitleri arasında göstermişti.
Gürcan ifadesinde, yabancı devlet görevlileriyle görüştüğünü kabul ederken, söz konusu görüşmelerin şeffaf kamuya açık alanlarda gerçekleştiğini belirtmişti.