Haber Alternatif
  • ANASAYFA
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • MEDYA
  • SPOR
  • DIŞ BASIN
  • ÖZEL HABER
  • KÖŞE YAZILARI
Sonuç Yok
View All Result
  • ANASAYFA
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • MEDYA
  • SPOR
  • DIŞ BASIN
  • ÖZEL HABER
  • KÖŞE YAZILARI
Sonuç Yok
View All Result
Haber Alternatif

OSMANLI’DAN CUMHURİYETE,CUMHURİYET’TEN FENERBAHÇE’YE VE SİYASETE “BÜYÜK DEĞİŞİM DÖNGÜSÜ”

25/09/2025 14:04
Kategori: KÖŞE YAZILARI
A A
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Celal Eren ÇELİK

Malumunuz hafta sonu Fenerbahçe’nin kongresi vardı ve bu kongrede 7 yıllık Ali Koç dönemi sona ererken, Sadettin Saran dönemi başladı. Lakin bu yazı bir futbol ve kulüp yazsısı değildir.

Bu yazı çok geniş bir tarihsel düzlem içerisinde yaşanan kaçınılmaz “BÜYÜK DEĞİŞİM DÖNGÜSÜ” dinamiklerini tarihsel-sosyolojik-ekonomik ve siyasal olarak ele alacak bir yazıdır. Ama bu dinamikler içerisinde Fenerbahçe kongresi bir “mikromodel” olarak ayna görevi gördüğü için önemli.

O halde çok fazla peşrevi uzatmadan yazımıza girelim…

***

Şimdi sizlerle takvim yapraklarını 1800’lerin son çeyreğine doğru sarıyoruz. Osmanlı tahtında 2. Abdülhamit oturmakta. Abdülhamit tahtta oturuyor oturmasına ama millet artık evinde rahat oturamıyor…

Sürekli savaş ve toprak kaybı,ekonomik sıkıntılar, Abdülhamit’in baskıcı istibdat rejimi ile birleşmiş ve halka adeta bir kabus gibi çökmüş durumda. Kurulmuş “Jurnal sistemi” ile artık herkes birbirine şüphe ile bakar hale getirilmiş halde…

Osmanlı’da bunlar yaşanırken Fransız Devrimi’nin etkisi tüm Dünya’yı kasıp kavurmakta, milliyetçilik,özgürlük,adalet,eşitlik kavramları Dünya’nın her yerinde önlenemez biçimde yükselmekte.

2. Abdülhamit ise şunun farkında: Klasik üst yapı kurumları ve bürokrasi ile askeri elit ile kurduğu düzeni ve baskıcı rejimi daha fazla sürdürebilmesinin mümkünatı yok. Ayrıca özellikle eğitim,tıbbiye,askeriye gibi alanlarda modernleşme zorunlu.

Yani 2. Abdülhamit “Devlet bürokrasisini ve askeri eliti kendi istediği gibi dizayn edeceği” ve sistemini sürdürülebilir kılacak,kendisine sadakatle bağlı ama modern eğitim kurumlarında eğitim görmüş yeni bir “Nesil” yetiştirme derdinde…

İşte tam da bu düşünce ile 2. Abdülhamit Osmanlı’da eğitim, tıbbiye, askeriye gibi alanlarda yeni reformlar yapıyor, modern okullar açıyor. Ordu modernleşmesini yabancı subayların -Fransız ve Alman subaylar bunlar- Osmanlı ordusuna verdiği danışmanlıkla destekliyor.

Ancak işte ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Osmanlı’da sistem içerisinde yükselerek statü sahibi olmanın doğal bir yolunu yani yeni askeri okulları açan 2.Abdülhamit’in açtığı bu okullara giren başarılı,zeki gençler orada Fransız Devrimi’nin etkisi ile “Özgürlük ve adalet” istiyor.

Zor şartlar altında da olsa Batı’yı ve Batı dünyasında yaşanan düşünsel devrimi dönemin önemli yazarlarından takip eden, özellikle 2.Abdülhamit’in açtığı modern askeri okullarda çok kaliteli eğitim alan,2-3 dil bilen bu yüzü Batı’ya dönük ama milliyetçilik etkisi altındaki “Nesil” başlıyor istibdat rejimi altında gizli gizli toplantılar ile örgütlenmeye…

Ve işte oradan doğan Jön Türkler Hareketi ve ardından gelen İttihat ve Terakki 1908’de 2.Abdülhamit’i oturduğu ve herşeye tüm gücü ve kudreti ile hakim olduğunu zannettiği dönemde 2. Meşrutiyet’i ilan ettiriyor,1 sene sonra 31 Mart vak’ası sonrası 1909’da tahttan indiriyor.

Yani toplumda biriken ve altta büyük bir “Dip Dalga” yaratmış olan ve Dünya konjonktürü ile de desteklenen “Değişim” talebi bizzat 2.Abdülhamit’in “Kendi sistem ve rejimini modernize edip güçlendirmek için” kurduğu okullardan çıkan gençler tarafından gerçekleştiriliyor.
Şimdi sizlerle Kurtuluş Savaşı’nın hemen sonrasındaki fakr-u zaruret içerisindeki genç Türkiye Cumhuriyeti’ne ve özellikle Atatürk’ün sağlığı nedeni ile devlet işlerine çok daha az müdahil olduğu 1935 ve sonrasına gidiyoruz…
Ülkede büyük bir ekonomik sıkıntı var, iğneden ipliğe her şeyde dışarıya bağımlı olduğumuz o harap ve bitap ülkeden ortak bir ulus yaratmaya bir yandan köklü devrimler yapmaya, bir diğer yandan fabrikalar açıp, demiryolları döşenmeye çalışıldığı yıllar…
Ülkeyi yöneten kadroların neredeyse tamamı asker kökenli ve 2. Dünya Savaşı’nın geldiğini görmekteler ve buna bağlı olarak ekonomik tedbirleri arttırıyorlar olası bir savaş durumu için. Zaten zor nefes alan halka ekstra ağır vergiler biniyor, “Varlık Vergisi” ile zirve görülüyor.
Halk perişan,yoksul,burnundan soluyor… Ama Cumhuriyet bir yandan özellikle bir “Bürokratik elit” yaratmış durumda ve bu “Bürokratik elit” halk ile bağını koparmış halde. Bu “Bürokratik elitin” yanında bir de Kurtuluş Savaşı’nda destek veren “Eşraf/Ayan” tabakası var…
Bu “Bürokratik oligarşik elit” ile “Eşraf/ayan” sınıfı Cumhuriyet’in yaptığı kültürel devrimlere sesini çıkartmıyor.
Ama ne zaman ki iş başta toprak reformu olmak üzere ucu kendilerine,mali güç ve nüfuzları ile sosyal statülerine dokunacak ekonomik devrimlere ve bu ekonomik devrimlerin yaratacağı sosyal değişimlere geliyor, orada iş birliği yaparak bir “Direniş Hattı” kuruyorlar…
“Bürokratik oligarşik elit” ve “Eşraf/ayan” sınıfı müttefikliği hedef tahtasına CHP’yi koyuyor ve CHP’yi iktidardan indirmek için hem sahada,hem bürokraside,hem siyasal alanda çalışmalara başlıyor…
Kendisi de büyük bir toprak ağası olan Adnan Menderes’in, liberal ve sistemden memnuniyetsiz Celal Bayar “Akıl hocalığında” DP işte “Bürokratik oligarşik elit” ve “Eşraf/ayan” müttefikliğinin iş birliği ile kuruluyor…
Bu arada şunu da belirtelim o esnada CHP’nin “Tek parti” iktidarı 22 senedir ülkeyi tek başına yönetmekte. Millet ise hedefe konan CHP’ye tepkili ve bir “Değişim talebi” “Dip Dalga olarak” toplumda kök salmış durumda.
CHP yetkilileri ise zorla meydana topladıkları kalabalıkları İnönü’ye gösterip “İşte tüm İstanbul burada Paşa’m” diyecek kadar halktan kopmuş ve statükonun konfor alanına esir olmuş durumdalar.
Ve işte toplumdaki o büyük “Değişim” talebini 1946 seçimlerinde hileli seçimle bir kez aşan CHP, 1950’de DP’nin ezici çoğunlukla iktidarı kendisinden almasına engel olamıyor.
Yani CHP içerisinden çıkan bir grup, bürokrasi ve eşraf ile işbirliği yaparak halkın tepkisini ve değişim isteğini kullanarak bizzat CHP’nin kurguladığı çok partili sistem ile CHP’yi alaşağı ediyor…
***
İktidara gelen Demokrat Parti iktidarı pragmatik: Özgürlük diyor -Zira CHP son iktidar yıllarına doğru özellikle kırsalda çok daha otokratlaşmış bir yönetime dayanıyordu- ve ABD Marshall Yardımları’na dayanıp “Her mahallede bir milyoner yaratacağız”, “Türkiye küçük Amerika olacak” diyerek halkın hayallerine oynuyor…
Demokrat Parti ilk yıllarda CHP’den dolu aldığı hazine ve ABD yardımları ile piyasayı rahatlatıp,özgürlükler kısmında da “Siz isterseniz bu ülkeye hilafeti bile getirirsiniz” noktasına kadar vardırınca 2 seçim daha alıyor. Ama işler 1956 sonrası değişiyor…
Ülkede giderek artan bir ekonomik kriz başlıyor DP buna çözüm üretemiyor… Öte yandan Demokrat Parti ve Menderes çok net bir “Güç zehirlenmesi” yaşıyor, giderek daha da otoriterleşiyor.
Muhalif gazeteciler hapse atılıyor,gazeteler kapatılıyor. CHP kapatılmak,mallarına el konulmak isteniyor.
Tahkikat komisyonu ile “Meclis” baypass ediliyor, “Vatan Cephesi” kurularak toplum kutuplaştırılıyor. Ama DP ve Menderes de toplumdaki büyük “Değişim” talebinin ve yaşanan “Dip Dalganın” bir kez başladığını göremiyor.
27 Mayıs darbesinden çok kısa süre önce İzmir’de yapılan DP mitinginde yüzbinlerce insana konuşan Menderes aynen devam ediyor, 1-2 ay sonra Ankara’da tanklar yürüyünce kapısını çaldığında ona sahip çıkacak diye beklediği, daha düne kadar “Beyefendi” diye yanında yöresinde görünebilmek için etrafında pervane olan kendi partisinin il başkanları bile kapıyı açmıyor.
Aynı toplumsal değişim ve dönüşüm talebi, bir kez daha Dünya konjonktürü ile 68 Kuşağı ile birleşiyor ve tüm sistemi “Anti-Komünizm” üzerine inşa edilmiş, devlet aygıtı buna göre konumlanmış Türkiye’de Ecevit bu “Değişim” talebi ile iktidara yürüyor…
Hadi şimdi gidelim 2018 yılına,Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yapılan tarihi kongrede… Bir yanda 20 senedir kulübü yöneten,efsaneleşmiş,tüm kongre üyesi yapısını da dizayn etmiş olan Aziz Yıldırım…
Ama işte o Aziz Yıldırım astığım astık,kestiğim kestik bir “Tek adama” dönüşmüş durumda. Statta taraftara ayar veriyor, “Doğru mu Samet” diye konuşurken aslında “Sıkıysa hayır de” diye tüm Camiaya meydan okuyan bir Aziz Yıldırım’a dönüşmüş…
Kulüpte transfer yanlışları,mali olarak yanlış yönetim ile kulüp zayıflamış,borç batağına girmiş. Şeffaflık yok. Taraftar ise “Artık yeter” diyor ve bir umut arıyor..
.
İşte bu sırada Ali Koç çıkıyor,aday oluyor… “Güçlü mali tablo” diyor, “vizyon” diyor, “ortak akıl” diyor, “profesyonellerin liyakatli yönetimi” diyor… Aziz Yıldırım yönetiminin son 4 yılında gelmeyen sportif başarıyı vaad ediyor.
Ve işte Ali Koç 2018 seçiminde bu şartlarda, “Değişim” isteyen ve bundan 7 sene öncesinin “Genç” kongre üyelerinin yoğun desteği ile Aziz Yıldırım’a 4 kat fark atıp seçimi kazanıyor…
Sonra bir bakıyoruz ki Ali Koç zaten kendisinde var olan kibir ve egoyu, Fenerbahçe Başkanlığı’nın verdiği güçle birleştirip “2.bir Aziz Yıldırım” oluyor. Aziz Yıldırım’ı eleştirdiği ne varsa kendisi aynılarını yapıyor…
Yönetim kurulları formaliteden ibaret,transferler fecaat,mali şeffaflık yok,sosyal medya trolleri ile kurulan baskı ortamı ile taraftar tepkilerini bastırıyor hatta locasından tribüne atlayıp taraftar üzerine bile yürüyor…
Fenerbahçe Kulübü tarihinin en rezil sayfalarından birisi olarak; koca koca kendisine “Muhtaçlar” tribünden “Gitme sana muhtacız” diye şarkılar söylerken “Ne haddinize, Fenerbahçe ne bana ne bir başkasına muhtaç değildir, Fenerbahçe herkesten büyüktür” deyip bu yalaka “Muhtaçları” susturmak yerine, zevkten dört köşe keyif içinde onları dinliyor, kulübü “Ali Baba’nın Çiftliğine” dönüştürüp KOÇ HOLDİNG SPOR zannediyor…
Ha bakın bu arada aynı Ali Koç kongrede delege üzerinde etkin olabilmek için dernekler üzerinden bir “Muhtaç Dernekler Ağı” kurup özellikle de “Maviş gözlerine” hayran yeni gençleri kulübe kaydedip en az 10-15 sene tek adam olmayı planlıyor,başlıyor bu “Muhtaç Dernekler” üzerinden kulübe yeni ve “Genç Üye” kaydetmeye…
55 yaş ve üzeri kongre üyelerine de Faruk Ilgaz Tesiseri’nde döner ekmek dağıtıyor bildiğiniz o kerli felli kongre üyeleri bedava döner ekmek için kuyruğa giriyor. Ali Koç “Tamam” diyor kuyruğa bakıp,”seçimi yine aldık…”
Ama Ali Koç’un görmediği şey o döner ekmek kuyruğunda kulübe kendi geleceğini garanti altına almak için, “Ali’ci” olsunlar diye kaydettiği gençler 30-45 yaş arası genç kongre üyeleri yok…
Ve neticeyi Pazar günü gördük… Ali Koç’u özellikle kulübe yeni kayıt yaptırmış genç üyelerin oylarının sayıldığı son 5 sandık devirdi… Aynı kendi sistemini tahkim etsin diye modern askeri okullar açan Abdülhamit’i o okullardan çıkan gençlerin devirdiği gibi…
***
Şimdi bu ülke bir “Dip Dalgayı” en derinlerde bir kez başlattı ve bunun geri dönüşü yok… Ama bu “Dişp Dalganın” bayraktarı olacak gençlerin profili çok farklı…
Bakın anne-babası koyu AKP’li genç geçiyor onların karşısına “Ben sizin geçmişte yaşadığınız zorluklara,28 Şubat’ta çektiklerine,başörtüsü olayında size yaşatılanlara,sistemden dışlanmanıza saygı gösteriyorum. Ama kusura bakmayın siz bunları yaşadınız diye de ben gözü kapalı AKP’ye destek verip,oy verip bu ülkeyi soymasına,talan etmesine,günahsızın günahına girmesine,haksızlığına,hukuksuzluğuna,adaletsizliğine sessiz kalamam,o partiye oy falan veremem” diyor…
Seküler genç seçmende de durum aynı. Geçiyorlar yıllardır CHP’ye oy vermiş anne,babasının karşısına “Valla siz yıllardır Atatürk’ün partisi,emanet miras diye tıpış tıpış bu partiye oy veriyorsunuz. Şeyh Sait’e hain diyemeyen,PKK için kurulan komisyona oy veren,Kürtlere el artırıp devlet vaad eden,gençleri eylemlerde ortada bırakan partiden Atatürk’ün partisi falan olmaz. Ben sizin gibi tıpış tıpış bu masallara inanıp oy falan vermem bu partiye” diyor…
Ve o aynı gençlik,%30 kararsız,%15 son 2 seçimdir sandığa hiç gitmeyen seçmenle toplamda %40’lara varan bir oranda “Değişim talebi olan,ama değişimi gerçekleştirecek doğru adresi arayan” bir büyük kitle olarak tarihsel “DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM DÖNGÜSÜNÜ” bir kez daha işletmeye hazırlanıyor.
O değişim ve dönüşüm talebi artık kök saldı ve bunun geri dönüşü yok. Sadece bu sistemin birbirinin aynısı olan siyasetçileri bunu göremiyor ve fil dişi kulelerinden çıkmadıkları için bunu okuyamıyorlar.
Ama hepsi tasfiye olmak üzere…
Ve Türk siyasetinde bir “BÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM” döngüsü başlamak üzere,buna hazır olun… Bu süreçte pek çok ana aktör parti ve siyasetçi tasfiye olacak ve pek çok yeni aktör Türk siyasetinin sahnesinde öne çıkacak…
Ama olan Türkiye için iyi ve umut verici olacak.
Etiketler: AKPali koçchpCUMHURİYETFenerbahçeKONGREManşetMUHALEFETOSMANLISADETTİN SARANSürmanşet
PaylaşTweetGönder

HaberAlternatif'in özel haberlerinden haberdar olmak için bildirimleri mutlaka açın!

Bildirimleri Kapat

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

AKP KULİSLERİNDE “KONSER SORUŞTURMASI” ENDİŞESİ: “TERS TEPEBİLİR”

27 Eylül 2025
GÜNDEM

METEOROLOJİ UYARDI: “SAĞANAK YAĞIŞ GELİYOR”

27 Eylül 2025
GÜNDEM

CHP’Lİ BAŞKAN HALKI BELİNDE TABANCASI İLE SELAMLADI,KAFALARA SORU İŞARETLERİ TAKILDI

27 Eylül 2025
EKONOMİ

BORSADA 2. DALGA OPERASYON GELDİ,11 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

27 Eylül 2025
GÜNDEM

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE YÖNELİK “KONSER SORUŞTURMASININ” “MUHBİRİ” OSMAN GÖKÇEK ÇIKTI

27 Eylül 2025
Oynatılan Video

CELAL EREN ÇELİK’TEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA SERT ELEŞTİRİ

CELAL EREN ÇELİK’TEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA SERT ELEŞTİRİ

GÜNDEM

YARSAV KURUCUSU ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU’NDAN YSK’YA “YÜCE DİVAN” UYARISI

GÜNDEM

AKUT VAKFI BAŞKANI NASUH MAHRUKİ: “TSK SİSTEM DIŞI BIRAKILINCA ASKER KIŞLASINDAN ÇIKAMADI”

ÖZEL HABER

AREA ARAŞTIRMA ŞİRKETİ BAŞKANI MURAT KARAN’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

SİYASET

SÜLEYMAN SOYLU’DAN İMAMOĞLU KARARI HAKKINDA İLK AÇIKLAMA

SİYASET
Haber Alternatif

Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir. Haber Alternatif sitesinde yayınlanan her özel haberin hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Kullanılması halinde Haber Alternatif’in hukuki hakları mahfuzdur.

Kategoriler

  • DIŞ BASIN
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • KÖŞE YAZILARI
  • MEDYA
  • ÖZEL HABER
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • YAŞAM

Takip Edin

  • Manlift Kiralama
  • Gizlilik Politikası
  • Künye
  • İletişim

© 2022 Haber Alternatif - Yazılım: Albasoft Bilişim Teknolojileri.

Sonuç Yok
View All Result
  • ANASAYFA
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • MEDYA
  • SPOR
  • DIŞ BASIN
  • ÖZEL HABER
  • KÖŞE YAZILARI

© 2022 Haber Alternatif - Yazılım: Albasoft Bilişim Teknolojileri.