TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve ekibinin göreve geldiği günden bu yana meslek kuruluşu olan TTB’yi adeta ideolojik bir “Arka bahçe” haline getiren söylemleri, etnisite siyasetine dayalı üniter yapıya karşı tavır ve açıklamaları son olarak TSK’nın PKK’ya karşı “Kimyasal silah kullandığı” yalanını dillendirmeleri ile zirveye ulaşmış ve Fincancı gözaltına alarak tutuklanmıştı.
Yaşanan bu gelişmenin arkasından TTB bünyesinde meslek odasının üyesi olan ve meslek kuruluşlarının “İdeolojik arka bahçe” olmasından rahatsız olan ve asli görevi olan hekimlerin haklarını savunmayı bir kenara bıraktığını yüksek sesle dile getiren rahatsızlıklarını çeşitli platformlarda dillendirmişlerdi.
Son olarak TTB içerisinde yeni bir gelişme yaşandı ve TTB’nin “ÖZEL HEKİMLİK KOLU YÜRÜTME KURULU” üyeleri yaptıkları bir açıklama ile TTB’nin ideolojik söylem ve eylemler ile ilgilenmekten hekimler ile ilgili konular ile ilgilenmediğini ve yaptıkları uyarıların da dikkate alınmadığını belirttiler ve görevlerinden istifa ettiler.
İşte o açıklama ve TTB’deki görevlerinden istifa eden ÖZEL HEKİMLİK KOLU YÜRÜTME KURULU” üyelerinin isimleri:
“TTB Başkanımızın açıklamalarının “şahsi görüşler” olarak değerlendirilmesinin, TTB üyesi hekimlerin ne görüşünü ne de gündemini yansıtmadığının kamuoyuna aktarılması gerektiğini düşündüğümüzü 25.10.2022 tarihinde TTB Merkez Konseyi’ne yazılı olarak bildirmiştik. Konunun gerek meslek örgütümüz TTB’ne, gerekse tüm hekimlere verdiği/verebileceği zararlar ile ilgili çekincemizi de belirterek, gereğinin yapılmasını beklediğimizi belirtmiştik.
TTB Merkez Konseyi uyarılarımızı dikkate almayarak, serbest çalışma özgürlüğümüzü kısıtlayan yönetmeliğin yayınlandığı tarihi bir dönemde, -endişelerimizi haklı çıkaracak şekilde- serbest hekimlerin hak arayışlarına destek veremez duruma gelmiş, Özel Hekimlik Kolu Yürütme Kurulu olarak bizleri de işlevsiz bir duruma sokmuştur. TTB Başkanı’nın gözaltı ve tutukluluk sürecinin başladığı andan itibaren TTB tarafından “serbest hekimliğin sonu olacak ve tüm hekimleri köleleştirecek” bu yönetmelik değişikliği konusunda Sağlık Bakanı’na cevaben yazılan tek bir açıklama dışında yeterli bir paylaşım, toplantı, aktivite yapılmamış/yapılamamıştır. Oysaki TTB’nin varlık sebebinin mesleğimizin sorunlarını, haklarını her platformda dile getirmek, mesleğin, üyelerinin maddi, manevi haklarını, çıkarlarını korumak olduğu unutulmamalı, meslek örgütü olarak öncelikli görevi mesleğimizin kabulü, ünvanların korunması, tanıtılması, yaygınlaştırılması ve en çok da mesleki kimliğin geliştirilmesinin sağlanması olmalıdır. Bu amaçlar doğrultusunda ve “her koşulda” meslektaşlarının yanında olması gereken meslek örgütümüz, hekimlerin serbest çalışma hakkının kısıtlandığı, muayenehane hekimlerinin ameliyatlarını yapamaz hale getirildiği bir dönemde, şahsi ve hatta münferit ideolojiler peşinde koşmayı meslektaşlarının hak mücadelelerine destek olmaya tercih eden bir tavır sergilemekte beis görmemiştir.
TTB Özel Hekimlik Kolu’nun parçaları olarak TTB Merkez Konseyi’ne yönelik tekrarlı taleplerimizin yerine ulaşmıyor olması, öncelik ve önem sırasında ne yazık ki yerimiz olmadığını göstermekte, buna mukabil mücadelenin örgütsüz ve eksik kalması ise serbest hekimlerin hak mücadelesini güçsüzleştirmektedir. Özel Hekimlik Kolu’nun üyeleri olarak böyle bir dönemde bu denli sahipsiz, işlevsiz bırakılmış olmayı anlamlandıramıyor ve dikkate alınmamayı hak etmediğimize inanıyoruz. Halbuki, bu dönemde yürütülecek etkin bir örgütlü mücadele sadece serbest hekimlerin hak kayıplarının engellenmesi ile sınırlı kalmayacak, erken dönemde bir çok özel hastane ile cerrahi tıp merkezlerinde çalışan hekimlerin, uzun vadede tüm hekimlerin çalışma koşullarını ve özlük haklarını olumsuz etkileyecek zincirleme bir reaksiyonu da önleyebilecektir.
Halen serbest hekim olarak çalışan bizler, aslında kamu-özel tüm hekimlerin, gelecekte hekim olmayı seçecek hekim adaylarının anayasal ve yasal haklarının gaspına karşı çözüm üretmek için elimizden gelen gayreti her platformda göstermeye devam edeceğiz. Ancak, yukarıda özetlediğimiz nedenlerle işlevini yitirdiğini düşündüğümüz Özel Hekimlik Kolu’nun Yürütme Kurulu Üyeleri olarak, örgütlü mücadeleye en çok ihtiyaç duyulan dönemde serbest hekimlerin hak mücadelelerini yeterince destekleyememenin üzüntüsünü yaşıyor ve TTB Merkez Konseyi’nin sorumluluğunda yaşanan bu sürecin bir parçası olmayı reddediyoruz.
Aşağıdaki TTB Özel Hekimlik Kolu Yürütme Kurulu Üyeleri olarak görevlerimizden istifa ettiğimizi bilgilerinize sunarız.”
Saygılarımızla,
Dr. Özcan Çakmak (Başkan)
Dr. A. Murat Emanetoğlu (Üye )
Dr. Ömer Buhşem (Üye)
Dr. Cihangir Çakıcı (Üye)
Dr. Orhan Alan (Üye)
Dr. Kemal Keşmer (Üye)