Celal Eren ÇELİK
Yerel seçimler yaklaşırken AKP yerel seçimleri bir seçimin ötesinde, “Stratejik” bir seçim olarak gördüğü için agresif saha çalışmaları yürütürken tabiri yerindeyse her kozunu oynuyor.
Özellikle AKP’nin kurduğu ve daha önce kaleme aldığımız “Piramidin” en alt ve en geniş kesimini oluşturan sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan en geride olan kitleleri konsolide eden tarikat ve cemaatlerin özellikle de cemaat/tarikatlara yakın dernek ve vakıflar üzerinden de kendisine alan açıyor.
O nedenle bu süreçte bir “Seriye” başlıyoruz… Ve bu serimizde cemaat/tarikat ve yandaş vakıf yahut derneklerini sizlerle kimisi tek yazıda,kimisini ise yazı serisi halinde paylaşacağız.
Ve bu seriye ENSAR VAKFI ile başlıyoruz…
ENSAR VAKFI’na neden dokunulamıyor? Vakıf gücünü hangi ilişkiler ağından alıyor? ENSAR’da karşımıza çıkan ilgin kişiler? Çok çarpıcı,başınızı döndürecek bir yazı dizisine başlıyoruz.
Peşrevi daha fazla uzatmayalım ve “TARİKAT/CEMAAT/YANDAŞ/VAKIF-DERNEKLERİ” serimizin ilk yazısının konusu olan ENSAR VAKFI ile başlayalım…
****
Türkiye’de özellikle yurtlarında kalan küçük çocuklara uygulanan cinsel istismar vak’aları ile hafızalarda yer eden ancak bu toplumda infiale yol açan hadiselere rağmen cezalandırılmak bir yana dönemin AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI Sema Ramazanoğlu Karaman’da Ensar Vakfı’na bağlı bir yurtta yaşanan cinsel istismar olayı hakkında “Bir kereden bir şey olmaz” sözleri ile adeta bu elim olay meşrulaştırılmış ve üzeri örtülmüştü.
*Daha sonraki süreçte ise kamuoyu ENSAR VAKFI’na verilen yurtları bakanlıklar ile vakıf arasında imzalanan protokolleri hayretler içerisinde izlemişti…
Ve efendim bugün bu ENSAR VAKFI’nın yönetim kurulu üyesi olan bir zat-ı muhterem Ahmet Yaramış,Atatürk’ün mirası olan kurumlardan Türk Tarih Kurumu’nun başına getirildi…
Peki neydi bu ENSAR VAKFI’nın özelliği? Bu vakfı kimler kurmuştu, bugün kimler yönetmekteydi, yöneticilerinin ilişkiler ağı nasıl şekilleniyordu ve neden bu vakfa kimse “Dokunamıyordu”
BİR VAKIFTAN ÇIKAN İLİŞKİLER AĞI
1979-2011 yılları arasında Vakfın başkanlığını kesintisiz olarak sürdüren isim Ahmet Şişman’dır…
19 Eylül 1994 tarihinde Hekimler Birliği Vakfı Başkanı Dr. Yakup Yönten ve Tufan Mengi’nin öncülüğünde kurulmuştur.Gazetenin adı “YENİ ŞAFAK” tır.Vakıf gazeteyi ancak 1,5 ay çıkaratabildikten sonra maddi imkansızlıklar nedeni ile yayınlara ara vermiştir.Tam gazete tamamen kapanacağı esnada 2 iş adamı ortaya çıkarak gazeteyi satın alırlar…
Satın alma tarihi 23 Ocak 1995’tir…Bir önceki yerel seçimlerde başta Ankara ve İstanbul olmak üzere pek çok büyükşehir belediyesini alan Refah Partisi,sisteme aykırı laiklik karşıtı eylem ve söylemleri ile dikkat çekmekte,özellikle modernist çevreler ve ordunun giderek daha fazla baskısını hissetmektedir.
Bugünlerde Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan bu baskıya karşı seslerini duyurabilecekleri ve gerektiğinde kendilerine “kalkan” olabilecek bir “medya yapılanmasını” zaruri görerek ilk olarak 24 Temmuz 1994’te Kanal 7’yi kurdurtmuş ama bir de günlük gazeteye sahip olunması gerekliliğini vurgulamıştır.
İşte bu 2 iş adamının YENİ ŞAFAK’ı satın almasının arkasındaki asli neden budur ve bu 2 iş adamı ENSAR VAKFI’nın kurucu başkanı Ahmet Şişman ile kurucu üyelerden Mahmut Kış’tan başkası değildir.
Daha sonraları ise gazete önce tamamen Mahmut Kış’ın kontrolüne geçecek,ardından Erdoğan Ailesi’ne belki de ilk olarak “tam detek” veren büyük sermaye grubu olan Albayrak Ailesi’ne satılacak,Albayrak Ailesi ise AKP döneminde aldığı devlet ihaleleri ile milyar dolarlık olacaktır.
İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA UZANAN YOLUN BAŞI…
Kuruculardan bir diğer isim olan Kadir Topbaş ise ilerleyen yıllarda önce 1994-1998 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı olmuş,1999 yılında Beyoğlu Belediye Başkanı ve en nihayetinde 2004-2017 arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak karşımıza çıkmıştır.
BAKANIMIZ DA VAR VEKİLİMİZ DE…
Vakfın bir diğer kurucusuna geçiyoruz şimdi… Ömer Dinçer. Dinçer 2003-2007 yılları arasında Başbakanlık müsteşarlığı görevinde Erdoğan’a en yakın ekip içerisinde yer almıştır.AKP’nin en etkin bakanlarından birisi olan Dinçer, 2009-2011 arası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, 2011-2013 yılları arasında Milli Eğitim Bakanıdır…
Gelelim bir başka AKP vekili olarak karşımıza çıkacak “kurucu” isme Feyzullah Kıyıklık.Kendisini AKP iktidarı döneminde Eski Bağcılar Belediye Başkanı, AKP İstanbul Milletvekili olarak görmekteyiz.
JET HIZI İLE ZENGİNLEŞEN VAKIF KURUCUSU…
AKP döneminde yıldızı parlayan ve Türkiye’nin en büyük GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIK şirketi olarak borsaya kote olan ve devasa bir şirketler topluluğuna dönüşen TORUNLAR GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI’nın sahibi Aziz Torun ise vakfın bir başka kurucu üyesi.
Torunlar 1996 yılına kadar orta ölçekli bir firma iken Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı seçildiği 1994 yılından hemen sonra adeta “Şaha kalkıyor”…
Şirketin Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğini ise uzun zaman 58. Ve 59.Hükümetlerde Sanayi ve Ticaret Bakanı olan Ali Coşkun yapıyor!
Şirket 1996-2008 yılları arasına ardı ardına devasa işler alıyor ve bir holding görünümüne bürünüyor.
Aziz Torun’un en önemli özelliği ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı olup birlikte futbol oynaması!
BİR VEKİL DAHA
Meclis’in 22. Dönem milletvekili seçimleri gerçekleştirildiğinde ise ilk kez Meclis’e İstanbul Milletvekili olarak giren ve daha sonra 23.dönemde de Sivas milletvekili olarak vekilliğe devam eden,AKP Dış politikalarında önemli bir isim olarak Türkiye’yi NATO PARLAMENTERLER ASAMBLESİ’nde temsil eden bir isim vardır: Mehmet Mustafa Açıkalın…
İşte bu Mehmet Mustafa Açıkalın’ı da ENSAR VAKFI’nın kurucular listesinde görmekteyiz…
BÜYÜK “FİLM”…
“Türban” kavramını Türk toplumunun gündemine “Siyasal bir ideolojik içerik” ile sokan kişi olan Şule Yüksel Şenler verdiği konferanslar yanında yazdığı kitaplar ile de 70’li yıllarda özellikle MSP tabanında büyük etki yaratıyordu.
Şenler’in pek çok büyük katılımlı toplantısını ise organize eden Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını yağtığı MSP İstanbul Gençlik Kolları’ydı.Ancak Şenler sadece konferanslar ile yatinmemişti.Ve daha fazla kitleye ulaşmak ve ideolojik fikirlerini anlatmak üzere kitaplar yazmaya başladı.
İşte bu kitaplardan belki de en önemlisi “HUZUR SOKAĞI” isimli romanıydı… Bir süre sonra bir gelişme oldu… Bu roman özellikle muhafazakar kitleye daha da etkin biçimde ulaşmalıydı. O yıllar Türkiye’de ailece sinemaya gitme kültürünün,açık hava sinemalarının yaygın olduğu bir dönemdi.
Bu esnada sessiz sedasız bir şirket kuruluyordu:”ELİF FİLM” Elif Film’in ilk işi işte Şule Yüksel Şenler’in bu “HUZUR SOKAĞI” ismini taşıyan romanını film yaparak çok daha geniş kitlelere sinema ile ulaştırmak oldu.
Peki bu şirketi kim kurmuştu? Şirket birkaç ortaklı olsa da ana pay ve projenin öncüsü Ali Osman Emirosmanoğlu ismiydi.Bu isim İmam Hatip Lisesi yıllarında muhafazakar kesimin önde gelen yazarlarından Yeni Şafak Köşe yazarlığı ile kamuoyunun daha da yakından tanıdığı Hayrettin Karaman’ın öğrencisiydi.
Hatta Hayrettin Karaman ELİF FİLM’in kuruluşunda sermaye bulunabilmesi için ön ayak bile olmuştu. Ha bu arada Hayrettin Karaman’ın da Yeni Şafak Gazetesi’ndeki köşesinden yazdığı yazıda verdiği fetvada ”rüşvet alana haramdır, verene caizdir” ifadelerini kullanarak hafızalarımıza kazındığını ve bu fetvayı veren Karaman’ın Yüksek İslam Enstitüsü mezunu bir İlahiyat profesörü olduğunu bir dip not olarak ekleyelim..
Evet sevgili okuyucularımız “DOKUNULAMAYAN VAKIF:ENSAR” yazı dizimizin ilk bölümünü burada noktalıyoruz…
Ve ENSAR VAKFI yazı dizimizin 2.bölünü bekleyin diyoruz…