Celal Eren ÇELİK
CHP’de Genel Merkez’e yüzde 15 kontenjan verilmesi ve hakim kontrolünde önseçim yapılması taslak metinde kabul edilirken CHP’li vatandaşlarımız yine “Siyaset bezirganları “ tarafından kendi siyasi emelleri uğruna “Demokratikleşme” adı altında kandırılıyorlar.
Yüzde 15 kontenjan neden önemli?
Bakın tane tane anlatıyorum:
Dinamikleri çok farklı olan “Yerel seçimler” ile genel seçimler arasında CHP için ciddi bir eksi yönde oy farkı var.
AKP,MHP,İYİ PARTİ ve DEM PARTİ’nin ittifak olmadan gireceği bir Meclis yapısında CHP’nin “Parti oyu” ile (Cumhurbaşkanı adayı ile karıştırmayın) çıkartacağı maksimum vekil sayısı 150-180 bandında.
Yüzde 15 kontenjan hakkını eline alan bir genel başkan 90 milletvekilini bizzat kendisi belirleyerek “Önseçime sokmadan” “Atama” yolu ile Meclis’e sokacak.
Bu da parti grubunun minimum yüzde 50’si hatta yüzde 70’lere varan bir oranda Genel Başkanın “Asker vekili” olup, o ne isterse onu yapacak isimlerden oluşması anlamına gelecek.
Ama asıl önemli nokta yüzde 15 kontenjanın parti grubunda sağlayacağı hâkimiyetten ziyade Kurultay’da sağlayacağı büyük avantaj.
90 vekilin kendileri zaten “doğal kurultay delegesi”. Genel Başkan’ın yüzde 15 kontenjanı ile vekil seçilmiş 90 vekilin her birine en az 2 kurultay delegesini Genel Merkez adına ikna etme görevi verilecek -ki zaten her vekil en az 2 kurultay delegesi ikna edecek güce sahiptir-. 90 kontenjan vekili 2’şer kurultay delegesini genel merkez saflarına çektiğinde 180 kurultay delegesi kazandırmış olacak.
90 vekilin kendileri de “Doğal kurultay delegesi” olduğu için 270 kurultay delegesi Genel Merkez tarafından tabiri yerindeyse “Cebe konulacak”
CHP’de İstanbul-İzmir ve Ankara delegasyonu yaklaşık 350-400 Kurultay Delegesine tekabül ediyor. Genel Merkez bu 350-400 Kurultay delegesinin yarısını alsa 175-200 Kurultay Delegesini daha kazanmış oluyor.
Zaten 270 kurultay delegesini vekiller ve onların getirdiği kurultay delegeleri ile bloke eden genel merkez İstanbul-Ankara-İzmir hattından da 175-200 bandında Kurultay Delegesi’ni aldığı an Kurultay’a 445-470 Kurultay delegesi ile başlamış oluyor.
CHP’de Kurultay delegasyonu 1200-1250 civarında yani 2 adaylı bir yarışta 650 oy ve üzeri alan aday Genel Başkan seçiliyor. Bu rakam ciddi bir 3.aday daha çıkarsa daha da aşağıya düşüyor.
Dolayısı ile Kurultay salonuna 470 delege imzası ile gelen Genel Merkez yapılacak bazı görüşme ve telefon trafikleri ve bu görüşmelerdeki çeşitli vaad ve başka sağlanacak imkanlar ile 200 delegeyi daha çok rahatlıkla kendi yanına çekerek kurultayı kazanma konusunda son derece rahat bir Kurultay geçirir.
İşte yüzde 15 bu nedenle son derece önemlidir.
Ve işte bu “Yüzde 15 sisteminin” işlemesi ve Genel Merkez’in çarkını istediği gibi döndürmesi için de önseçimlerin “Örgüt kontrolünde” yapılması gerekir.
Zira Genel Merkez ısrarla “Hakim kontrolünde tüm üyeler ile önseçimi” gayet bilinçli şekilde reddetmiştir.
Bunun nedeni ise eğer önseçimler “Hakim kontrolünde” yapılırsa hem önseçime genel merkez müdahil olup, kazanmasını istediği adaylar lehine baskı kuramaz ama daha da önemli ve stratejik öneme sahip olan kısmı şudur ki “Hakim kontrolünde” yapılan önseçimler sonrasında Genel Merkez Siyasi Partiler Yasası gereği en fazla yüzde 5 kontenjan kullanabilir.
Bu da bütün kurulan “Tezgahın” çökmesi anlamına gelir…
***
Şimdi anladınız mı ey CHP’li arkadaşlarım sizlere “Parti içi demokrasi” ambalajı ile sunulan “Önseçim” ama kendi istedikleri gibi bir “Önseçim” yaldızı ile de gözlerinizi boyadıları “Yeni demokratik tüzük” masalını ve bu “Masalın” kimlerin işine yaraması için yazıldığını?
Umarım anlamışsınızdır…
“Peki çare ne?” diyorsanız öncelikle çare CHP değil onu bir kabulleneceksiniz. Sonrasında DİP DALGA HAREKETİ olarak kuracağımız ,tüm makamlara “Tüm üyelerin katılımı ile hakim kontrolünde ön seçim ile gelindiği, Siyasi Partiler Kanunu’nun Genel Merkez’e tanıdığı yüzde 5 kontenjanın yerel seçimlerdeki adaylık süreçlerinde hiç kullanılmayacağı, genel seçimlerde ise maksimum yüzde 3’ünün kullanılmasının öngörüldüğü resmi olarak tüzüğe yazılacak” yeni partide siyaset yapacaksınız.
Ha diyorsanız “Biz böyle iyiyiz,bu demokrasi de bize fazla zaten”
O zaman size mutluluklar…
Vesselam…