Celal Eren ÇELİK
Pek çoğunuz hatırlarsınız, çok da uzun zaman olmayan bir süre öncesinde tüm dünyayı kasıp kavuran bir online oyun vardı:FARMVİLLE
Bu oyunda insanlar çevrimiçi olarak çiftlik kuruyor,tarlalarını ekiyor-biçiyor,hayvanlarını besliyor,hayvanlarından ve tarlalarından elde ettikleri gelirler ile ticaret yapıyorlardı.
Oyun kısa sürede şehir hayatından bunalmış ve doğal köy hayatına özlem çeken özellikle de şehirlerde yaşayan beyaz yakalıların tutkusu haline gelmiş,insanlar bu hayata olan özlemlerini sanal ortamda tatmin etmek için adeta oyunun bağımlısı olmuşlardı.
Şimdi sizlere neden öncelikle FARMİVLLE oyununu anlattık? Zira bundan sonra okuyacağınız satırlar AKP’nin gayet bilinçli,sistematik ve kendi açısından “Stratejik önem taşıyan” “TERCİHİ” ile yükselttiği döviz kurunu “FARMVİLLE STRATEJİSİ” olarak adlandıracağız.
Ancak anlattıklarımızın anlam kazanması için öncelikle şu temel tespitleri yapmamız gerekmekte:
AKP iktidara dış dinamikler ile gelmiş bir siyasal parti. Ve AKP yönetim kadrosu bugün gelinen noktada hiç bir iç dimağin iktidarını korumasına yetmeyeceğini bu nedenle kendisini iktidara taşıyan dış dinamikler ve güç odakları ile yeni bir “Uzlaşma” yapması gerektiğini çok net biçimde görmekte.
Bu bağlamda AKP’nin iktidara geliş yolunu açan başta ABD olmak üzere, AKP’ye özellikle ilk 2 döneminde büyük destek veren AB’yi de “Memnun edecek” bir “Uzlaşı formülü” geliştirmesinin kendisi adına tam tabiri ile “Beka sorunu” olduğunu gören bir AKP tablosu ile karşı karşıyayız.
Bu bağlamda bakıldığı zaman ABD Çin’den ve bu gidişle Çin’in yaklaşık 10-15 yıla kadar Dünya’nın ekonomik patronluğunu kendisinden alacak olmasından rahatsız. Bunun için de Çin’in en önemli silahı olan “Ucuz iş gücü” ve teknolojik yatırımların bu ülkeye kaymasının önünü kesmesi gerekiyor. Yine ABD bir şekilde Çin’i Pasifik’te tutabilmek adına Orta Asya’dan da bir “Çevereleme stratejisinin” formülünü üretmek zorunda.
AB’nin önceliği ise kendileri için adeta bir “Kabus” olan onların tabiri ile “Mülteci” doğru tabir ile “Geçici koruma altındaki yabancı uyrukluların” AB coğrafyasına göçün engellenmesi.
Ve tabii ki ulusulararası finans merkezleri ise “Üniter ulus devletler” içerisindeki milli sermayeli şirketleri en uygun koşullarda küresel sermayeye entegre etmek istiyor…
Yani AKP “Uluslararası sistem” ile uzlaşarak siyasal iktidarını korumak için öyle bir formül üretmek zorunda ki o formül yukarıda saymış olduğumuz tüm beklentileri karşılayabilecek olsun… Hem de bu öyle bir formül olmalı ki kendi yarattığı sermaye sınıfını daha da güçlendirsin ve siyasal iktidarının” Finansmanını” sürdürebilsin ayrıca bu formül kendisine iç politika için de “Propaganda” malzemesi sağlayabilsin.
Şimdi bu temel tespitler üzerinden AKP’nin “FARMVİLLE STRATEJİSİ”ni anlatmaya başlayalım.
***
Türkiye’yi FARMVİLLE oyunundaki bir çiftlik olarak düşünün.
AKP’nin “FARMVİLLE STRATEJİSİ”ne göre bu çiftliğin “Irgatları” Afganlılar olacak. Afganlılar tarım sektöründe,çobanlıkta yani piramidin en altındaki seviyede kullanılacak.
Suriyelilerin zengin kısmı AKP’NİN FARMVİLLE STRATEJİSİ’nde küçük ve orta boy çiftlik sahibi olacak. Elinden bir iş gelenler ise çiftlik içindeki fabrikalarda ucuz iş gücü olarak kullanılacak.
Çiftlikteki “Kahya” ise Türk vatandaşları… Onlar da özel sektörde beyaz yakalı, kamuda memur-işçi olarak istihdam edilecek.
Çiftliğin “Patronları” ise AKP’nin kendi yarattığı yandaş sermaye olacak.
Tüm bu stratejinin işleyebilmesi için “Yüksek Kur-Düşük Faiz-Talebin baskılanması” sac ayağı hayati öneme sahip.Hatta mümkünse Dolar’ın stratejinin başarıya ulaşması adına 14-15 TL bandına çıkması gerekiyor.
Çünkü bu sac ayağı kurulursa Türk lirasının değeri yerle yeksan olacak.
Bu bahsettiğimiz “Çiftliklerin” değeri 10 lirayken 1 liraya düşecek,bu çiftliklerde çalışan ıragatından,kahyasına herkes “Ucuz işgücü” ile sudan ucuza çalışmak zorunda kalacak, alım gücü kalmayınca talep baskılanmış olacak ve bu bir noktadan sonra piyasadaki mala talep olmadığından ötürü “Alım gücünün olmamasından” kaynaklı fiyatların düşmesi sonucunu doğuracak. Yani malın fiyatı talep olmamasından dolayı düşecek.En azından Marshall Talep Dinamik Şartı teorisine göre durum bu.
Bu “Çiftliklerin sahipleri” yani AKP’nin yandaş sermayesi bu esnada bankalardan TL ile kredi çekecek, bunu dövize çevirecek, 3-6 ay bandında bu parayı tekrar TL olarak bozdurduğunda parasına para katacak daha da zenginleşecek ve “Çiftliklerine” yeni “Çiftlikler” katacak.Ama bunun bedeli olarak kendilerine bu imkanı sağlayan asıl büyük “Çiftlik Ağasına” sistemini sürdürmesi için finansman sağlayacaklar.
***
Şimdi size anlattığımız bu “FARMVİLLE STRATEJİSİ” ile kimler kazanıyor, kimler memnun oluyor bir bakalım isterseniz…
Türkiye bu sistem ile ucuz iş gücü pazarı olacak, “Avrupa’nın Çin’i” haline getirilecek, Çin’in “Ucuz iş gücü” silahının etkisi minimize edilecek. ABD memnun olacak…
Bu sistem ile Suriyeli ve Afgan göçünün AB coğrafyasına akması önlenecek,bu insanlar Türkiye’de kalacak Avrupa memnun olacak…
Bu sistem ile Türk şirketlerinin değeri düştükçe düşecek. Son derece kıymetli şirketler “Ölü fiyatına” uluslararası şirketlerin kendilerini satın almasını bekler hale gelecekler… Uluslararası finans odakları, küresel şirketleri memnun olacak…
Kurdaki yükseliş ihracatçıya yarayacak, ihracat rakamları artacak, cari açık makasının çok daha açılması engellenmiş olacak,teknik olarak kağıt üzerinde ekonomik büyüme sağlanacak. Türkiye’deki “Ucuz iş gücü” ve “Ölü fiyatına satın alınabilecek şirketleri” gören yabancı yatırımcı adeta talan etmek için Türkiye’ye gelecek…
Tüm bunları da AKP “Bakın ekonomimiz nasıl büyüyor,nasıl güven veren bir ülkeyiz yabancı sermaye de Türkiye’ye geliyor” diye propaganda aracı halinde iç politikada kullanacak, muhalefetin kendisi karşısındaki en büyük kozu olan ekonomi alanında yeni karşı argümanlar üretmiş olacak.
Bu arada ABD kurulan “TÜRK KONSEYİ” üzerindeki Türkiye etkisini kullanarak bu örgütü Çin’i Pasifik’te “Çevreleme Stratejisi” için önemli bir araç haline getirme imkanına sahip olacak.
Yani plan başarı ile uygulanır,strateji başarılı şekilde işlerse ortada tam anlamı ile bir “WİN-WİN” tablosu olacak.
İşte AKP bu “FARMVİLLE STRATEJİSİ” ile Türkiye’nin yangın yerine dönmesi,insanların adeta “Modern köle” haline gelmesi, Suriyeli ve Afganların yaratacağı büyük ve hayati sorunlar, milli sermayeli şirketlerin yok bahasına yabancı sermayenin eline geçmesi umurunda bile olmadan kendisinin iktidarda en azından 1 dönem daha kalmasının tek yolu olduğunu gördüğü o “Dış dinamikler” ile “Uzlaşı masasına” oturmak için gayet bilinçli ve kendi açısından gayet “Stratejik” olarak bu Yüksek Kur-Düşük Faiz stratejisini uyguluyor ve uygulamaya devam edecek.
AKP “Dış dinamiklere” sağladığı bu “İmkanlar” karşılığında “Uluslararası sistem ile uzlaşarak” kendisine siyasi ve ekonomik destek istiyor.
Şimdi bu yazdıklarımızı alt alta koyun, bu işin kazananlarını tekrar bir düşünün ve tekrar sorun kendinize: “AKP ülkenin yangın yerine döneceğini bile bile faiz indirirken bunu sadece “İş bilmezlikten” ya da “Servetine servet katmak” için mi yapıyor. Berat Albayrak cahilliğinden mi “Ben işin kur tarafına bakmıyorum” diyordu, olay bu kadar basit miydi? Yoksa AKP sistematik olarak bir strateji mi uyguluyordu?”
Karar sizin…
________________________________________________________________________________________________
“Sizler için kimseye diyet borcu olmadan, hiç bir kurum, kuruluş yahut kişiden “Fonlanmadan”, “tam bağımsız” ve özgür şekilde bugüne kadar yaptığımız gazeteciliği daha güçlü biçimde sürdürebilmemiz için siz de destek olmak isterseniz; aşağıdaki linkten PDF formatında yayınlanan, Türkiye’nin tamamen dijital olarak yayın yapan tek özel ve dosya haber dergisi KRİPTEKS E-DERGİYE yıllık abone olabilir, HABER ALTERNATİF’in aylık,3 aylık,6 aylık yahut yıllık ÖZEL BÜLTEN’ine abone olabilir, yahut Youtube kanalımıza abone olup KATIL butonundan kendi belirlediğiniz miktardaki desteklerinizle bağımsız gazetecilik mücadelemize destek olabilirsiniz...”
ABONELİK LİNKLERİ:
YOUTUBE KANALI-KATIL BUTONU LİNKİ:
https://www.youtube.com/channel/UCPGcaaw3vhHiBv9XL0hVG0w
KRİPTEKS E-DERGİ YILLIK ABONELİK LİNKİ: