Korona virüs nedeniyle dünya piyasaları zor günlerden geçiyor, yeni dünya düzeninin neler getirebileceğini kara kara düşünüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklama ile 2019 yılı içerisinde gerçekleştirdiği model çerçevesinde 2020’de yüzde 5’lik büyüme hedefi Avrupa’yı bir kez daha “kıskandırmıştı”.
Korona virüs salgını dünyanın yakın tarihte gördüğü en büyük ekonomik krizlerden birine sebep oldu. Uzun süredir ekonomik sorunlarla boğuşan Türkiye, bu sıkıntılı sürece belki de en hazırlıksız yakalanan ülkelerden biri durumundaydı.
DEPREM ETKİSİ YARATAN DOLAR KURU
Hafta başından bu yana değer kaybeden TL, ABD Doları karşısında tarihinin en düşük seviyesine geriledi. Böylece TL’nin Dolar karşısındaki kaybı yıl başından bu yana %21’e ulaşmış oldu. Bakan Albayrak büyüme öngörüsü ile pembe tablolar çizerken IMF’nin yayımladığı “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda, Türkiye ekonomisinin 2020 yılında yüzde 5 küçüleceği tahmin edildi. Doların hızla yükselmesi ile birlikte Bakan Albayrak’ın Mart ayının Şubat’tan iyi olacağı, Nisan ayının Mart’tan iyi olacağı açıklamaları yeniden eleştirilmeye başlandı.
Bakan Albayrak’ın geçmiş dönem de söylediği “Dolar düştü 5 liraya, şimdi bunlar kara kara düşünüyor, şöyle bir kriz çıksa da dolar satsak diyorlar. Çok beklersiniz. Hele hele seçimden sonra daha çok beklersiniz” ifadeleri geldiğimiz noktanın çelişkisini daha net ortaya koyuyor.
KORONA VİRÜS DESTEK PAKETLERİ YETERSİZ KALDI
Dünya ülkelerinin korona virüsün getirdiği olumsuzluklarla mücadele etmek için açıkladıkları ekonomik paketlerin büyüklüğü 8 trilyon doları aştı. Oluşan sorunlarla birlikte Türkiye’nin açıkladığı paketler ise yetersiz kaldı.
Hazine’de para kalmaması ile birlikte ‘’Biz Bize Yeteriz’’ sloganıyla halka IBAN verildi ve ekonomi için çözümler arandı, Merkez Bankası sürekli para basmaya başladı.
Son olarak ABD 40 ülke SWAP anlaşması gerçekleştirirken bu ülkeler arasında Türkiye’nin olmaması aslında pratikte Türkiye’nin küresel ekonomik sistemden dışlandığı şeklinde yorumlandı.Nitekim Bakan Berat Albayrak’ın yabancı bankalar ile gerçekleştirdiği SWAP anlaşması görüşmeleri de olumsuz sonuçlandı.
Küresel çapta yaşanan ve Dünya’da 1929 Büyük Buhran’ından sonraki en büyük 2. ekonomik kriz dönemi olarak nitelenen kriz devam ederken ve Türkiye’de de tüm ekonomik parametreler negatif yöndeyken Bakan Albayrak’ın “Büyüme” öngörüsünün nasıl gerçekleşeceği ise büyük merak konusu.
Ekonomi çevreleri ise bu beklentiyi “Ayakları yere basmayan bir hayal” olarak nitelendiriyor.