Başta 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunun yanıtı olmak üzere bu “İttifakın” attığı adımlar kamuoyu tarafından yakından takip edilirken, 6’lı masayı oluşturan partilerin liderlerinin her bir sözleri de son derece dikkatle kamuoyu tarafından “Kayda geçiriliyor”
Ancak özelikle geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun yapmış olduğu açıklama son dönemde 6’lı masa liderlerinin açıklamaları içerisinde en kritik ve bu “Masa ittifakının” geleceği açısından da en önemli açıklaması olması açısından ayrıca önem taşımakta.
Türkiye’nin yoğun gündemi içerisinde hak ettiği ilgi ve derinlikte analiz edilmeyen bu açıklamayı etraflıca değerlendirmek 6’lı masa içerisindeki dengeler ve Millet İttifakı’nın geleceğini anlayabilmek açısından son derece önem taşımakta.
Öncelikle hep birlikte Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun 18 Haziran Cumartesi günü yapmış olduğu açıklamada kullandığı o “Kritik” ifadeleri tekrar hatırlayalım. Ne diyordu Karamolaoğlu::
“Seçime giderken aslında ben seçimlerden önce bir koalisyon görüşmesinin olamayacağını her zaman söylüyordum ama işler, şartlar değişti. Şimdiden bir yönetim ittifakı oluşturulmazsa yarın seçimlerden sonra bunu oluşturmak zaman alır veya mümkün olmaz”
Şimdi bu ifadelerin okumasını yapalım hep birlikte…
Karamollaoğlu’nun bu “Diplomatik” ve “Siyasi nezaket” içerisine sıkıştırılmış ifadelerinin Türkçe meali “Daha önce seçim sonrasında alınacak olası bir seçim zaferi sonrasında oluşacak koalisyonda 6’lı masadan kimin kaç bakanlık hatta milletvekilliği alacağını şimdiden belirleyelim hatta bunu protokole bağlayalım”
Peki Karamollaoğlu neden şimdi böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti?
İşte bu sorunun cevabını verebilmek için Karamollaoğlu’nun açıklaması içerisindeki “Kilit” ifade olan “Şimdi şartlar değişti” ifadesini iyi okumak gerekmekte.
Değişen şartlar ne ve bu şartlar neden Karamollaoğlu’nu böyle bir açıklama yapmaya mecbur bıraktı?
6’lı masa kurulmadan önce masada 4 parti oturmaktaydı. Daha sonra masaya 2 “Misafir” daha oturdu.
Ancak dengeleri asıl değiştiren husus başka… Gerek Millet İttifakı ilk kurulduğu dönemde, gerekse 6’lı masaya evrildiği süreçte masanın 2 büyük “Bileşeni” olan CHP ve İYİ PARTİ’nin konumuna dikkatle bakmamız gerek.
Millet İttifakı 2018 yılında ilk kurulduğu dönemde CHP ortalama %23-25 bandında oya sahipken, İYİ PARTİ ise %8-10 bandında bir oya sahipti. Yani 2 partinin birleşimi toplamda maksimum %35 oya tekabil etmekteydi. Dolayısı ile %50+1 sisteminde %1’lik oyun dahi son derece önemli olduğu şartlarda Saadet Partisi,Demokrat Partisi gibi %1-2 oyu olan partilerin “Masadaki” “Özgül ağırlıkları” oy oranlarından çok daha fazla oluyor, kıymetleri artıyor ve masada elleri çok daha kuvvetli oluyordu.
Ancak aradan geçen 4 yılda özellikle de son 6 ay içerisinde CHP 2018’e göre oylarında çok büyük bir artış sağlayamasa da %25-27 bandına oturdu ama Karamollaoğlu’na bu açıklamayı yaptıran ve “Şartlar değişti” dedirten asli gelişme İYİ PARTİ’nin özellikle son 1 yılda bu 1 yılın da son 6 ayındaki ciddi oy yükselişi oldu. İYİ PARTİ pek çok anket şirketinin anketine göre siyaset biliminin “Psikolojik eşik” olarak nitelediği %20 bandına dayandı.
AKP’den kopan,geçmişte ANAP-DYP çizgisine yani merkez sağa oy verme alışkanlığı olan ve bugün için kendisine yeni bir “Adres” belirlemeyen ama arayışta olan “Kararsız” seçmen kendisine adres ararken seçim döneminin resmen start alması ile daha da fazla biçimde İYİ PARTİ’ye doğru bir oy geçişkenliği sağlama potansiyeline sahip.
Bu da demek oluyor ki bugün anketlerde %20’lere gelen İYİ PARTİ süreci ve seçim seçim kampanyasını doğru yürütebilirse %25’lere ulaşabilme potansiyeline sahip.
İYİ PARTİ’nin %25,CHP’nin %25-27 oyu olan bir masada ise diğer “Misafirlerin” oylarının kıymeti düşüyor zira bu 2 partinin toplamı zaten %50’yi yakalıyor. O zamanda yapılacak “Listelere sokulacak milletvekili sayısı” ve olası seçim zaferi sonrasında dağılımı yapılacak bakanlık sayısı pazarlıklarında Saadet Partisi,Gelecek Partisi,Deva Partisi ve Demokrat Parti’nin eli son derece “Zayıflıyor”
Öyle ya düşünün 6’lı masa seçimi %53 ile kazanmış olsun… E bu %53’ün %50’sini CHP-İYİ PARTİ getirip masaya koymuş olsun… Diğer partilerin nasıl pazarlık gücü olabilir? Ya da CHP ve İYİ PARTİ “Arkadaş zaten oyların %50’sini biz aldık siz neyin pazarlığını yapıyorsunuz bizimle” demezler mi?
Ama en azından bugün durum henüz o aşamada değil. An itibariyle İYİ PARTİ maksimum %19 çıkıyor anketlerde. CHP’nin de maksimum %26 bandını gördüğünü düşünürseniz 2 partinin toplamı halen %45 yani %50’yi “GEÇEMİYOR”. Dolayısı ile Saadet Partisi,Gelecek Partisi,Demokrat Parti ve DEVA Partisi’nin “Küçük oy oranlarının” halen bir “Özgül ağırlığı” ve “Kıymeti var”
Ancak bu durumun çok uzun sürmeyeceği de aşikar olduğundan ötürü Temel Karamollaoğlu “Seçimden önce” milletvekilliği ve bakanlık gibi konularda halen oy oranı kıymetli iken bir “Anlaşma” yaparak alabileceği maksimum milletvekili ve bakan sayısını almak istediği için “Şartlar değişti,şimdiden anlaşmaya varalım” diyor.
Peki Karamollaoğlu bunu diyor demesine de şartların bu şekilde “Değiştiğini” gören CHP ve İYİ PARTİ bunu kabul eder mi?
Bence etmez ve “Bu konularım seçimden sonra görüşelim” yan sokağına sapar. İşte o zaman da masa da “İttifak içinde ittifak” doğar.
Yani SAADET-GELECEK-DEVA-DEMOKRAT PARTİ’den oluşan 4 parti toplam oylarının %5-7 bandında olduğunu ve “İttifak içerisinde ayrı bir ittifak olarak hareket edeceklerini” belirterek CHP-İYİ PARTİ bloğunun karşısına geçer ve pazarlık masasına bu şekilde otururlar.
Bunu da net “Bilgi” olarak söyleyeyim ki özellikle Gelecek Partisi ve Saadet Partisi üst yönetimi bu “İttifak içerisinde ittifak” formülüne oldukça ciddi eğiliyorlar ve üzerinde çalışmaları şimdiden yapıyorlar.
Öte yandan yerel seçimlerde adeta CHP “Ne verdiyse ona razı olan” İYİ PARTİ %25’lik potansiyele ulaşacağını görürse CHP-İYİ PARTİ arasındaki dengeler de değişecek ve İYİ PARTİ “Gelin şu pazarlığı en baştan bir daha konuşalım” diyerek bu liste pazarlıklarına yeniden oturmak isteyecektir hatta CHP buna yanaşmazsa İYİ PARTİ’nin 6’lı masa içerisinde oluşması son derece kuvvetle muhtemel “İttifak içerisinde ittifak” olan SAADET-GELECEK-DEVA ve DEMOKRAT PARTİ ile birlikte hareket ederek CHP karşısına %30-32’lik bir bloğu çıkartarak “Masanın büyük bileşeni olarak” pazarlığı yeniden başlatmak için bir hamle yapması dahi söz konusu olabilecektir.
Yani ezcümle 6’lı masada kartlar yeniden dağıtılıyor bakalım bu kez “Kozlar” kimin eline gelecek?
HaberAlternatif'in özel haberlerinden haberdar olmak için bildirimleri mutlaka açın!