Efendim malumunuz ülkemizde en moda ve revaçta şeylerden bir tanesi vakıf kurmak… Tabii vakıf konusu Türk tarihinde çok çok eskiye dayanan bir “Gelenek” ve yüzlerce yıllık bir geçmişi var.Lakin AKP iktidarı bu “Vakıf” olayını baya bir tersinden anlayıp vakıfları millete yarar sağlayacak kurumlar olmak yerine kendisine rant sağlayacak kuruluşlara çevirdiğinden bu yana ne kadar yandaş AKP’li varsa bir vakıf kuruyor ve bu vakıflar üzerinden çok ciddi rantlar elde ediliyor.
Ha tabii bu arada mutlaka vurgulayalım, vakıf işinden rant elde edecekseniz öyle sıradan bir AKP’li olmanız yetmiyor vakıf mutlaka bir tarikata yakın olacak… Hele bir de İskenderpaşa Cemaat yahut orijinal ismi ile Gümüşhanevi Tekkesi’ne yakın isimlerden teşekkül eden bir vakıf kurduysanız bakı siz o zaman kapılar nasıl teker teker açılıyor,işleriniz nasıl “Ballı kaymaklı” yürümeye başlıyor…
Evet yazımızın girizgahından mutlak surette anlayacağınız üzere bugün sizlere harika bir “Ballı kaymaklı” vakıf hikayesini anlatacağız…
Evet efendim haydi başlayalım o zaman…
****
Tarih yaprakları 1978 yılını gösterdiğinde Ankara’da sessiz sedasız bir vakıf kuruluyordu ve bu vakfın ismi SEVGİ KURAN KURSU İMAM HATİP VE YÜKSEK OKUL OĞRENCİLERİNİ KORUMA EĞİTİM VAKFI…
1980 askeri darbesinin hemen öncesinde kurulan ve eğitim alanında faaliyet göstermeyi amaçlayan SEVGİ VAKFI araya askeri darbenin girmesi ile çok fazla etkin şekilde faaliyet yürütemez…
1990’lı yıllarla birlikte Türkiye’de siyasal İslam ile birlikte siyasal sermayenin iş adamlarının oluşturduğu “YEŞİL SERMAYE” de büyümeye başlamıştır. “Ne alakası var siyasal islamın,yeşil sermayenin bir eğitim amaçlı vakıf” ile demeyin siz notunuzu alın ve okumaya devam edin efendim…
***
Dedik ya efendim 1990’lı yıllar Türkiye’de Refah Partisi öncülüğü ile Siyasal İslam’ın yükselişe geçtiği ve o dönem “Anadolu kaplanları” olarak adlandırılıp,kısa süre sonra MÜSİAD’a evrilecek büyük “YEŞİL SERMAYE”nin palazlandığı dönem…
1994 yerel seçimlerinde Ankara’yı Refah Partili Melih Gökçek kazanırken,Ankara’nın Sincan ilçesinin belediye başkanlığını ise yine Refah Partili Bekir Yıldız kazanıyordu...
Bekir Yıldız,Sincan’da öyle icraatlara imza atıyordu ki 28 Şubat’a giden süreçte TSK’nın gözü adeta Ankara’da “İrticai faaliyetlerin kalesi” olan Sincan’a çevrilmişti…Nitekim yine Sincan’da düzenlenen Kudüs gösterileri sonrasında tanklar Sincan caddelerinde yürüyecek, dönemin “Kudretli Paşası” Çevik Bir “Demokarasiye balans ayarı çektik” diyecek ve kısa süre sonrasında gerçekleşecek 28 Şubat post-modern darbesinin fitili Sincan’da ateşlenecekti.
28 Şubat süreci ile Refah Partisi kapatıldı ama Siyasal İslam’ın Ankara Sincan’daki hakimiyeti de zihniyet yapısı da milim değişmedi…
1999 yerel seçimlerinde Sincan’da seçimleri kazanan ise kapatılan Refah Partisi’nin yerine kurulmuş olan Fazilet Partisi’ydi ve belediye başkanlığına seçilen isem bu kez Rüstem Alınbaş olacaktı…
Dedik ya “Zihniyet milim değişmemişti” diye…Efendim Rüstem Altınbaş da görevi döneminde yaptığı icraatlar ile kendisinden önce başkanlık yapan ve Sincan’ı “İrticai faaliyetlerin kalesi” ve sembolü haline getiren Bekir Yıldız’ı zerre aratmadı.
Evet Rüstem Altınbaş ismine kısa süre sonra geri dönmek üzere bir virgül koyarak devam ediyoruz…
Bu arada aynı tarihlerde Dr.Mustafa Sarı ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları bölümünde ihtisasını tamamlamış ve hemen arkasından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıklar ve Gastroenteroloji kliniğinde görev yapmaya başlamış genç bir hekimdi…
2002 yılına gelindiğinde AKP’nin iktidar olması ile Dr.Mustafa Sarıoğlu “Jet hızı” ile bir yükseliş dönemine girdi.Dr.Mustafa Sarıoğlu 2002 yılında Engürüsağ A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine geldi… Ama sadece 7 yıl sonra 2009 yılında Dr.Mustafa Sarıoğlu Engürüsağ A.Ş’yi komple devraldı.
Engürüsağ A.Ş’nin bir hastanesi vardı:LOKMAN HEKİM HASTANESİ…
Ancak Dr.Mustafa Sarıoğlu sadece Engürüsağ A.Ş’yi ve Lokman Hekim Hastanesi’ni devralmamış, hani 1978 yılında kurulmuş olan SEVGİ KURAN KURSU İMAM HATİP VE YÜKSEK OKUL OĞRENCİLERİNİ KORUMA EĞİTİM VAKFI vardı ya; işte bu vakfın da yönetimini almıştır ve vakfın ismi 2015 yılında SEVGİ VAKFI olarak değişmiştir.
İşte bu SEVGİ VAKFI’nın ilk Mütevelli Heyeti Başkanı ise Sincan’da tankların yürümesine sebebiyet veren dönemin Sincan Belediye Başkanı Rüstem Altınbaş olacaktır. Rüstem Altınbaş’ın en önemli özelliği tıpkı Necmettin Erbakan,tıpkı Recep Tayyip Erdoğan,tıpkı Kemal Unakıtan,tıpkı Korkut Özal ve tıpkı Fahrettin Koca gibi İskenderpaşa Cemaati’nin yahut orijinal adı ile “GÜMÜŞHANEVİ TEKKESİ”ne mensup olmasıdır…
“SEVGİ” güzel şeydir ve adım adım büyüyecektir..
***
Efendim AKP’de Cumhurbaşkanlığı’na Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesinin sonrasında partideki Genel Başkanlık makamı için devir-teslim yapılmış Erdoğan’ın işaret ettiği Ahmet Davutoğlu AKP Genel Başkanlığı görevine seçilmiştir.
Davutoğlu bu dönemde sağlığına daha bir özen göstermeye başlamıştır ve o dönemde kendisinin yanından ayrılmayan bir doktor dikkat çekmektedir.O doktorun ismi Celil Göçer’dir. Celil Göçer, bu yakınlığın ödülünü kısa süre sonra alacak ve Davutoğlu liderliğinde AKP’nin girdiği 2015 seçimlerinde AKP’den Tokat Milletvekili seçilecek aynı zamanda BAŞBAKANLIK SAĞLIK KOORDİNATÖRÜ olarak atanacaktır…
İşte aynı Celil Göçer karşımızda Sevgi Vakfı’nın mütevelli heyet üyesi olarak çıkmaktadır…
***
16 Nisan 2017 Anayasa referandumu için AKP özellikle İstanbul,Ankara ve İzmir’de çok yoğun bir çalışma yürütmektedir…
AKP bu çalışmalarında en çok il teşkilatlarına güvenmektedir ve AKP il teşkilatları 24 saat aralıksız çalışmaya devam etmektedir.
İşte bu il teşkilatlarından AKP İl Teşkilatında bir isim yaptığı yoğun çalışmalar ile dikkat çekmektedir. Bu isim AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı Nazım Bilgen’dir. Bilgen referandum çalışmalarında Seçim Koordinasyon Merkezlerinin yönetimi gibi çok zorlu bir görevi yürütmektedir.
Aynı Nazım Bilgen’in tek göre vi AKP Ankara İl Başkan Yardımcılığı değildir. Zira Nazım Bilgen de aynı zamanda Sevgi Vakfı’nın mütevelli heyeti üyesidir.
***
SEVGİ VAKFI’nın arkasındaki şirket az önce de belirttiğimiz gibi Dr.Mustafa Sarıoğlu’nun sahibi olduğu LOKMAN HEKİM ENGÜRÜSAĞ SAĞLIK, TURİZM, EĞİTİM HİZMETLERİ VE İNŞAAT TAAHHÜT A.Ş….
Bu şirketin en üst düzey yöneticilerinden birisi olarak CFO görevini yürüten isim ise Süleyman Alper İnceöz…Süleyman Alper İnceöz AKP’nin uzun yıllar Ankara Yenimahalle İlçe Başkanlığı görevini yürütmüş bir isim…
***
Ankara’da uzun yıllar Altındağ Belediye Başkanlığı yapan,Büyükşehir adaylığı 2 kez “Direkten dönen” ve son seçimlerde de AKP’nin Ankara Yenimahalle Belediye Başkan Adayı olan isim Veysel Tiryaki..
Veysel Tiryaki seçimi kaybettikten sonra Türkiye Diyanet Vakfı’na mütevelli heyeti üyesi olarak atandı.
Ama daha öncesinde Veysel Tiryaki ile Türkiye Diyabet İşleri Vakfı’nın yolları kesişmişti.
Veysel Tiryaki Altındağ Belediye Başkanlığı döneminde dönemin AKP Altındağ İlçe Başkanı İdris Atalay ile İŞNSAN VAKFI adı ile bir vakıf kurdu.
Ve bu İNSAN VAKFI için Altındağ Belediyesi kasasından tam 14 milyon TL değerinde öğrenci yurdu, dükkân ve sosyokültürel tesis inşa edildi. Yani vatandaşın parası Veysel Tiryaki’nin kurucusu olduğu vakıf için harcanmış oldu…
“Arkadaş şimdi ne alaka Veysel Tiryaki ile SEVGİ VAKFI” demeyin ve okumaya devam edin lütfen…
İşte bu İNSAN VAKFI için Altındağ Belediyesi kasasından milyonlar harcanarak yapılan “Kıyak” yeterli olmamış olacak ki, Türkiye Diyanet Vakfı İNSAN VAKFI için yaptırılan öğrenci yurdunu8 Veysel Tiryaki Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi olarak atanır atanmaz ayda 90 bin TL’ye kiraladı.
Peki bu Türkiye Diyanet Vakfı adına bu “Ballı kaymaklı” kiralamanın altında kimin imzası vardı? Dönemin TDV Yurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi Müdürü Yavuz Kocamış’ın…
Peki Yavuz Kocamış’ı biz nerede görüyoruz dersiniz? Bingo! SEVGİ VAKFI’nın arkasındaki şirket olup Lokman Hekim Hastanelerinin de sahibi olan LOKMAN HEKİM ENGÜRÜSAĞ SAĞLIK, TURİZM, EĞİTİM HİZMETLERİ VE İNŞAAT TAAHHÜT A.Ş.… Yönetim Kurulu Üyesi olarak…
Veysel Tiryaki Yenimahalle Belediye Başkan Adayı olduğunda seçim kampa nyası boyunca en yakın mesaiyi kimle yaptı? Tabii ki aynı zamanda LOKMAN HEKİM ENGÜRÜSAĞ SAĞLIK, TURİZM, EĞİTİM HİZMETLERİ VE İNŞAAT TAAHHÜT A.Ş.‘nin CFO’su olan Süleyman Alper İnceöz ile…
Biz dedik size ama “Veysel Tiryaki ne alaka şimdi?” demeyin diye…
***
Efendim Ankara Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, 2019 yılında Ankara’nın Beytepe Mahallesi’ndeki 35 bin metrekarelik arazi için nazım imar planı değişikliği yaparak bu devasa alanı üzerinde Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisli arazinin tahsisini kaldırdı. Yapılan bu değişikliklerinden ardından 35 bin metrekarelik arazi Türkiye Verimlilik Vakfı’na devredildi… Bu olay yaşandığı dönemde kamuoyunda çok ses getirmiş ve tartışmalara da yol açmıştı.
Ama burada tahsisin yapıldığı Türkiye Verimlilik Vakfı sıradan bir vakıf değildi elbette…
Amman efendim bu Türkiye Verimlilik Vakfı mütevelli heyeti yıldızlar geçidi gibiydi...
AKP’nin yan şubesi gibi olan vakıf aynı zamanda Ankara Bilim Üniversitesi’nin de kurucu vakfı olma özelliğini taşırken, yönetim kurulu başkanlığını AKP Ankara İl Başkan Yardımcılarından Cemalettin Kömürcü yapmaktaydı.
Bu kıymetli arsanın tahsisini yapan Ankara Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda 2014 yılından bu yana Bakanlık Müşaviri olarak görev yapan A Çağatay Dikmen vakfın yönetim kurulu başkan yardımcısı…
AKP Yenimahalle Belediye Meclis Üyesi ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ali Demirdağ yine yönetim kurulu üyesi…
Ve Türkiye Verimlilik Vakfı’nın o yıldızlar geçidi gibi olan yönetiminde bir isim daha var.:Uzun yıllar AKP Çankaya İlçe Başkan Yardımcılığını yapan,Karate Federasyonu ile Wushu Federasyonunda da yönetim kurulu üyeliği yapmış olan Ömer Göktaş...
İşte maşallah on parmağında on marifet olan Türkiye Verimlilik Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Göktaş’ı biz aynı zamanda LOKMAN HEKİM ENGÜRÜSAĞ SAĞLIK, TURİZM, EĞİTİM HİZMETLERİ VE İNŞAAT TAAHHÜT A.Ş.Yönetiöm Kurulu Üyesi olarak görmekteyiz…
***
2017 yılının Aralık ayında tüm gazetelerin arka sayfalarını tam sayfa olarak bir gazete ilanı süslemektedir…
İlanda yeni kurulmuş bir vakıf üniversitesinin rektörü başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere,Başbakan, bakanlara ile YÖK Başkanı’na övgüler düzülüyor ve teşekkürler sunuluyordu…
İşte o gazetelere o tam sayfa “Teşekkür” ilanını veren LOKMAN HEKİM ÜNİVERSİTESİ,o rektörün adı ise Rektörü Prof. Dr. Ali Koşar’dır…
Rektörü Prof. Dr. Ali Koşar ilerleyen zaman zarfında da resmi sosyal medya hesabını CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’na hakaret etmek ve AKP propagandası yapmak için kullanılacak bir süre sonra bu kadar “Yağdanlık” yapması tepki çekince Rektörlük görevinden alınarak Lokman Hekim Üniversitesi’nde Tıp Fakültesinde Öğretim Üyesi olarak “TENZİL-İ RÜTBE” alacaktır.
Bu arada LOKMAN HEKİM ÜNİVERSİTESİ de tahmin edeceğiniz üzere SEVGİ VAKFI‘na ait olan bir üniversitedir.
***
Şimdi efendim Ankara’yı bilenler bilir Eskişehir Tolu olarak adlandırılan bölgede bulunan araziler son derece değerli arazilerdir.
İşte Ankara’nın bu en değerli arazilerinin bulunduğu lokasyonda belirli araziler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aittir…
Bakanlığa bağlı bu arazilerden birisi için çok çeşitli kurum ve kuruluşlar yıllardan beri çeşitli başvurular yaparak arsanın kendilerine tahsis edilmesini istiyorlar, bu kıymetli arazi için araya ricacılar ve aracılar sokuluyor ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 176 bin metrekare büyüklüğündeki bu “Elmas değerindeki” araziyi kimseye vermiyordu.
İşte efendim bu son derece kıymetli arazi için daha 3 senelik mazisi olan LOKMANM HEKİM ÜNİVERSİTESİ de başvuru yaptığında kimse ilk önceleri ciddiye bile almamıştı…
Ama efendim ne oldu? Eylül ayı itibariyle Eskişehir Yolu üzerinde bulunan 1767 bin metrekarelik “Elmas değerinde” olan milyonlarca TL değerindeki bu arazi şak diye LOKMAN HEKİM ÜNİVERSİTESİ’ne tahsis edildi.
Nasıl güzel mi?
***
Kendisine gösterilen bu “SEVGİ” ile büyüyen bu güzide vakfımızın temel amaçlarında birisi ise “Gerekli görülen yerlere Kur’an kursu, imam hatip okulu ve yüksek İslam Enstitüsü için lüzumlu binayı kiralayarak, satın alarak veya inşa ederek temin etmek; tadilat, bakım ve onarımlarını sağlamak” olarak belirlenmiştir.
Öte taraftan bu güzide vakfımız alınan bir karar ile vergiden de muaf tutulmuştur.
Ve daha enteresanı sağlık,süt ürünleri,taahüt alanında faaliyet gösteren LOKMAN HEKİM ENGÜRÜSAĞ SAĞLIK, TURİZM, EĞİTİM HİZMETLERİ VE İNŞAAT TAAHHÜT A.Ş.’nin arka planında sahibi olduğu bu vakfa ciddi miktarda para aktardığı ve bu paranın vergiden muaf vakıf üzerinden sisteme dahil edildiği iddiaları bulunmakta..
LOKMAN HEKİM ENGÜRÜSAĞ SAĞLIK, TURİZM, EĞİTİM HİZMETLERİ VE İNŞAAT TAAHHÜT A.Ş.’nin Sevgi Vakfı’na para aktarıp aktarmadığı, bu paraların nereye kanalize edildiğine dair resmi makamlara yazılan pek çok soru dilekçesi ise anında “Buhar” olmakta, hiç birisine yanıt verilmemekte…
Nasıl sevgili okurlarımız? Memlekette vakıf kurmak güze iş…
Bir tekkeye de sırtınızı dayadıysanız işte böyle “SEVGİ” ile büyütürler sizi…
Arakanızda bir tekke,tarikat,AKP’li vekil yoksa vakıf işini falan hiç aklınızdean geçirmeyin,yaşadığınıza dua edin memlekette…
Zira AKP’nin “SEVGİ” anlayışı “Rabbena hep bana” şeklinde özetlenebilecek bir anlayış,o nedenle hiç girmeyin bu toplara…
İyi “Uykular Türkiyem”, her nerede uyuyor ve uyutuluyorsan…