Celal Eren ÇELİK
Bundan 4 gün önce bir “AKP KLASİĞİ” yaşandı ve Niğde’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, daha önce bizzat temelini attığı güneş enerjisi paneli imal edecek bir fabrikanın temelini ikinci kez attı. Tabii konu medyaya da “Yeniden temeli atılan fabrika” şeklinde yansıdı ve aradan geçen 4 gün içerisinde çoktan unutuldu gitti.
Ancak işin haber değeri taşıyan kısmı sadece bu fabrikanın daha önce bizzat temelini atmış bakan tarafından ikinci kez temel atma törenine ev sahipliği miydi? İşte bu sorunun cevabına “Evet” diye yanıt veriyorsanız cidden yanılmaktasınız…
Zira artık AKP KLASİĞİ haline gelen yeniden temel atma, yeniden açılış yapma gibi olaylardan sadece biri olan bu fabrika ile ilgili çok daha enteresan ve çarpıcı bilgileri okuyacaksınız aşağıdaki satırlarda…
Haydi başlayalım o zaman anlatmaya…
***
İstanbul’daki meşhur “Gökkafes”i herkes bilir… Burada bulunan Süzer Plaza ve Ritz Carlton Oteli gündeme sürekli “İmara aykırı” oluşu,”Yıkıldı,yıkılacak” haberleri ile gelir ama İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ben bu işe baş koydum,bu binayı yıkacağım” demesine rağmen bu yapı halen tüm haşmeti ile ayaktadır ve her gün birbirinden “Ağır” misafirlerini ağırlamaya devam etmektedir…
(Bu arada detayı bilmeyenler için not olsun bu meşhur “Gökkafes”,İstanbul Nâzım İmar Planı’nda II.numaralı park alanı olarak ayrılmıştır ve tapusunda Abdülhamit zamanında ‘bu gayrimenkul üzerinde inşaat yapılamaz şerhi’ bulunmaktadır ve tüm kıyamet bu şerh nedeni ile kopmuştur…)
İşte efendim bu meşhur “Gökkafes” in de SÜZER PLAZA’nın da sahibi olan şirket SÜZER HOLDİNG’tir…
***
Şimdi sizlerle 17/25 Aralık sürecinde operasyona başlandığı güne götürüyoruz… Yani tam olarak 17 Aralık 2013 tarihine…
Türkiye’de yer yerinden oynamaktadır,tapeler havada uçuşmakta,ses kayıtlarının her biri ayrı bomba olarak Türkiye’ye düşmektedir.
İşte Türkiye’de bunlar yaşanırken ABD’de Pensilvanya’da FETÖ Elebaşı Fethullah Gülen’in Türkiye’den “Ağır” bir misafiri vardır… Hatta bu misafir öyle ağır bir misafirdir ki o gün Fethullah Gülen gerçekleştireceği Bam Teli sohbetini ve tüm ziyaretçileri ile olan randevularını iptal etmiş gününü bu “Ağır” misafire ayırmıştır.
O misafirin adını ise aradan 20 gün geçtikten sonra Türkiye 4 Ocak 2014’te o dönem SABAH Gazetesi’nde yazan Sevilay Yılman’ın “PENSİLVANYA’NIN 17 ARALIK’TA GİZLİ KONUĞU KİMDİ?” başlıklı yazısından öğrenecekti.
O “Ağır” misafirin adı SÜZER HOLDİNG’in sahibi olan Mustafa Süzer’di…
***
Şimdi biliyorsunuz memleketimizde vakıf kurmak önemli ve pek de revaçta olan bir durum. İşte Süzer Holding ve sahibi Mustafa Süzer de memlekette pek bir “REVAÇTA” olduğu üzere bir vakıf kurmuştur: SÜZER VAKFI
SÜZER VAKFI “MÜTEVELLİ HEYETİ” itibariyle “Enteresan” bir vakıftır…
Şimdi gelin sizlerle 26 Haziran 2011 tarihine gidelim…
YER:SÜZER HOLDİNG…
FETÖ‘nün en önemli organizasyonu olan Türkçe Olimpiyatlarına katılan bir grup SÜZER HOLDİNG‘i ziyaret etmektedir…
Bu ziyarette SÜZER HOLDİNG‘i Holdingin CEO’su olan Sami Çakır ve Holdingin İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olan Baran Süzer temsil etmektedir.
Ziyaret esnasında CEO Sami Çakır aşka gelerek coşar ve FETÖ elebaşı Fethullah Gülen için “Bugünün Mevlana’sı,Yunus Emre’si” olarak niteler övgüler düzer…
Bu övgüler Fethullah Gülen’in çok hoşuna gitmiş olacak ki SÜZER HOLDİNG’e yapılan bu ziyaret bizzat FETÖ elebaşının internet sitesinden en geniş şekli ile tüm detayları ile yayınlanır…
O tarihlerde FETÖ “Cemaattir”, bizler “F TİPİ” dediğimizde, “YEŞİL GLADYO” dediğimizde “Hocaefendi diyeceksiniz” diye tehditler savrulan dönemdir, “Dokunanın yandığı” dönemdir o dönem ve FETÖ’ye yakın olmak her türlü kapıyı açmaktadır,para da getirmektedir,güç de…
İşte bu günleri yaşayan Türkiye’de o dönemde SÜZER HOLDİNG CEO’su Sami Çakır‘ın Fethullah Gülen hayranlığı verdiği demeç ile bitmemiş olacak ki, bir de FETÖ’nün en önemli eğitim kurumlarından birisi olan FATİH KOLEJLERİ adına okul yaptırılır ve Sami Çakır’ın ismi bu okula verilir: FATİH KOLEJİ SAMİ ÇAKIR ANADOLU VE FEN LİSESİ
Okulu yaptıran ise SÜZER HOLDİNG‘in patronu Mustafa Süzer‘dir…Yani patron CEO’suna “Okul hediye etmiştir” Okulu da FETÖ’nün FATİH KOLEJLERİ adına yaptırmış, CEO’sunun adını da bu okula vermiştir…
SÜZER HOLDİNG CEO’sunun bu önemli hediye ile sevinçten yerinde duramadığı ise tabii ki FETÖ‘nün basındaki amiral gemisi olan ZAMAN GAZETESİ’nde boy boy haber olacaktır…
Yapılan haberde Sami Çakır‘ın “Ağabey” samimiyetine tırnak içine “Ağabey” kelimesi alınarak vurgu yapılması da gerçekten enteresandır…
İşte SÜZER HOLDİNG CEO’su “Ağabey” samimiyetindeki, o zamanki adıyla Cemaate okul yaptırınca çocuklar gibi sevinen, Fethullah Gülen‘e övgüler yağdıran o Sami Çakır SÜZER VAKFI Mütevelli Heyeti üyesidir.
Ha bu arada tabii ki SÜZER VAKFI Mütevelli Heyeti’nde Türkçe Olimpiyatları’na katılan ekibi ağırlayıp Fethullah Gülen’in kişisel sitesine haber olan Baran Süzer de vakfın bir diğer Mütevelli Heyet üyesidir….
***
Şimdi sizleri 19 Ekim 2017 Perşembe gününe götürüyoruz…
Yer: Türkiye Büyük Millet Meclisi
Meclis genel kuruluna gidiyoruz sizlerle,26. Dönem 3. Yasama Yılı 11. Birleşim…
Kürsüde CHP Milletvekili Mahmut Tanal var… Mahmut Tanal’ın kürsüdeki sözlerini noktasına virgülüne dokunmadan Meclis tutanaklarından aktarıyoruz şimdi :
“…Dün demiştim ki: Değerli arkadaşlar, bu müftülere nikâh yetkisinin verilmesinin bir FETÖ projesi olduğunu söylemiştim. Bir saldırıya maruz kalmıştım. Tabii, bu FETÖ’nün toplantıları nerede yapılırdı? Abant’ta yapılırdı Sayın Elitaş. O toplantıya katılanların çoğu da şu anda cezaevinde tutuklu. Ama bu Abant toplantılarına katılanların içerisinde mesela orada kimler vardı? Sayın Burhan Kuzu vardı, Sayın Bülent Arınç Bey vardı; bu, Derin Tarih dergisini çıkaran, Atatürk’e dil uzatan Mustafa Armağan vardı, Hayrettin Kahraman vardı, Avukat Kezban Hatemi vardı. Bunlar Abant toplantıları… Ne zaman bu toplantı? 1998 yılında Abant.. Yani ikinci toplantısı, Abant’ın ikinci toplantısı. Bundan kaç yıl öncesi? Tam on dokuz yıl öncesi. On dokuz yıl öncesinin Abant toplantısının işte başlığı şu, katılanların listesi şu. Bu Abant toplantıları aşağı yukarı 300 sayfa. 88’inci sayfada tebliğ konusu “Din, laiklik ve İslam ilişkisi.” “Din, laiklik ve İslam ilişkisi.” Sayfa 91’in son paragrafını okuyorum değerli arkadaşlar: “Müftüler de devlet memurudur. Müftülere evlendirme yetkisinin verilmesi dinimizin gereğidir.” 92’nci sayfanın ilk paragrafı diyor ki: “Böyle bir teklifi getirmemiz gereksiz, anlamsız laiklik heyecanı gösterilerine yol açmaktadır.” Yıl 1998’de tabii ki AK PARTİ o dönem yoktu, Refah Partisi vardı, Refah Partisinden sonra Fazilet Partisi açıldı, Fazilet o dönem ikiye ayrıldı, kapandıktan sonra AK PARTİ ve Saadet Partisi. Yani o Faziletin o dönemde bu toplantıya katılan -ve FETÖ tarafından alınan bu karar- o milletvekilleri şimdi AK PARTİ’nin sıralarında oturuyor değerli arkadaşlar, AK PARTİ’nin kurucuları. (CHP sıralarından alkışlar)
Neymiş efendim? FETÖ’nün meşhur Abant toplantıları daha yeni düzenlenmeye başlamışken buraların daha sonra müdavimi olacak katılımcılarından birisi de Kezban Hatemi’ymiş… Aynı Kezban Hatemi aradan yıllar geçtiğinde “Kürt açılımı” esnasında AKP’nin oluşturduğu “AKİL ADAMLAR” heyetine de seçilecektir…
Ve işte aynı Kezban Hatemi de SÜZER VAKFI Mütevelli Heyeti üyesi olarak karşımıza çıkacaktır…
***
Şimdi ise sizlerle 2016 yılının Ekim ayına gidiyoruz…İstanbul Barosu seçimleri yaklaşmıştır ve baroyu seçim heyecanı sarmıştır…
İstanbul Barosu Başkanlığı için yarışacak 5 büyük gruptan birisi de HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ GRUBU‘dur… Bu grubun adayı ise bugünün “KADROLU AKP YANDAŞI“, katıldığı televizyon programlarında ne söylediğini program sunucularının dahi anlamakta güçlük çektiği ama her şart altında AKP’nin en yılmaz savunucusu olmayı kendisine görev edinmiş büyük hukukçu (!) Mehmet Sarı‘dır… Ve Mehmet Sarı yıllarca sürüp gidecek baro seçimi hezimetlerine ilk halkayı o seçimlerde ekleyecek ve perişan olacaktır.
Ama bu HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ GRUBU‘nun İstanbul barosu seçimlerinde ilk kez hezimete uğrayıp rezil olması değildir… Zira Mehmet Sarı’nın adaylığından tam 10 sene önce 2006 yılında aynı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ GRUBU bu kez Satılmış Şahin’i baro başkanlığına aday göstermiş ve ağır bir yenilgi almıştı.
Ama “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ GRUBU 2010 İstanbul Baro seçimleri için yeniden Satılmış Doğan’ı aday olarak gösterir… Satılmış Doğan bu kez listesini ağır toplardan oluşturmuş ve seçime çok daha iddialı girmiştir. Özellikle listesine aldığı hukuk camiasında ağırlığı olan Prof.Dr.Cevdet Yavuz’a çok güvenmektedir… Ama Prof.Dr.Cevdet Yavuz bile Satılmış Doğan’ın ikinci kez hezimete uğramasını engelleyemez…
AKP iktidara gelir gelmez AKP İstanbul İl Başkanlığı’nda “MEDENİ KANUNDA MAL REJİMİ” konulu eğitim semineri veren de,AKP’nin yeni medeni kanun çalışmalarını hazırlayan ekibin en önemli isimlerinden birisi de aynı Cevdet Yavuz’dur…
Belki Prof.Dr.Cevdet Yavuz o listenin baroda seçimi kaybetmesini engelleyememiştir ama SÜZER GRUBU için öneminden bir şey kaybetmiş değildir kendisi…Zira biz Prof.Dr.Cevdet Yavuz’u da SÜZER VAKFI mütevelli heyetinde görürüz…
***
Şimdi sizlerle 30 Kasım 2011 tarihine gidiyoruz… Bu tarih şu açıdan önemli 2009 yılından bu yana Amman merkezli Kraliyet İslam Strateji ve Araştırma Merkezi,”DÜNYA’NIN EN ETKİLİ 500 MÜSLÜMANI” listesini açıklıyor…
Listede ilk 50 sırada 4 Türk var: Recep Tayyip Erdoğan,Abdullah Gül,Ekmeleddin İhsanoğlu ve tabii ki Fethullah Gülen…
Ancak ilk 50’de olmasa da bu listede başka Türk isimler de yer almakta: İbrahim Kalın,Hayrettin Karaman,Ahmet Davutoğlu,Hayrünisa Gül,Ali Bardakoğlu,Merve Kavakçı,Ekrem Dumanlı,Mustafa Özcan…
Maşallah liste yıldızlar geçidi gibi ve bu isimlerden özellikle Mustafa Özcan ve Ekrem Dumanlı…
Listede bir Türk’ün adı daha var: Prof.Dr.Mustafa Çağrıcı…
İşin enteresan tarafı “Reformcu Müftü” olarak bilinen (Kadınların camide namaz kılmaları ile ilgili açıklamaları uzun süre tartışılmıştı) İstanbul Müftüsü Prof.Dr.Mustafa Çağrıcı bu listenin açıklanmasından sadece 2 gün önce İstanbul Müftülüğü görev inden alınıyor ve akademisyenliğe dönüyor..
Ama bu kadar “Etkili” bir ismi SÜZER HOLDİNG boş bırakmıyor ve hoop alıyor SÜZER VAKFI Mütevelli Heyeti üyesi yapıveriyor!
***
15 Temmuz Darbe girişiminin ardından Türkiye’den ilk firar eden isimlerden birisi de FETÖ’nün tepe yöneticilerinden olan ve FETÖ’nün yükseköğretim yapılanmasının “Amiral gemisi” Fatih Üniversitesi’nin de rektörü olan Prof.Dr. Şerif Ali Tekalan’dı.
Prof.Dr.Şerif Ali Tekalan’ın ise Türkmenistan ve özellikle Türkmen şair Mahtumkulu’na ayrı bir sevdası vardır.
Fatih Üniversitesi ev sahipliği ile Türkmenistan büyükelçiliği ile ortak Mahtumkulu konulu sempozyumlar düzenlenir,bu ülkede bulunan Türkmenistan İlimler Akademisi ile birlikte 2 üniversite pek çok etkinlik düzenler.
Türkmenistan’ın ünlü şairi Mahtumkulu’nun adına bir de üniversite vardır bu ülkede:MAHTUMKULU ÜNİVERSİTESİ…
İşte Prof.Dr.M.Kamil Yaşaroğlu da 1998-1999 yıllarında bu üniversitede Öğretim Görevlisi olarak çalışmıştır.
Evet efendim 15 Temmuz’dan hemen sonra yurt dışına firar eden Fatih Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Şerif Ali Tekalan firar etmeden önce SÜZER VAKFI Mütevelli Heyeti üyesidir.Keza firari FETÖ’cü Tekdal’ın aşığı olduğu Türkmen şair Mahtumkulu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışan Prof.Dr.M.Kamil Yaşaroğlu da halen SÜZER VAKFI Mütevelli Heyeti üyesi olarak karşımıza çıkmaktadır…
Ama tesadüftür tabii bunların hepsi…
***
Şimdi siz diyorsunuz ki “Arkadaş yazıya Niğde’de 2.kez temeli atılan bir güneş paneli fabrikası anlatacağım diye girdin bize SÜZER HOLDİNG’i, SÜZER VAKFI’ nı anlatıp duruyorsun.Ne alaka?” Aman efendim öyle demeyin zira tam da işin o kısmına geldik…
Tarih yaprakları 21/02/2018’i gösterdiğinde İstanbul Ticaret Odası’na sessiz sedasız bir şirket kaydını yaptırmaktadır…
50 bin TL sermaye ile kurulan bu şirketin ismi ise EKO TEMİZ ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ’dir…
İşte bu şirketimiz 50 bin TL sermaye ile kurulmuştur ama gözü yüz milyonlarca dolarlık işlerdedir…Tabii vizyon önemli!
Bu şirketimizin kurulmasının üzerinden çok değil 19 ay geçtiğinde, 5 Eylül 2019 tarihinde gazete manşetleri devletten “SÜPER TEŞVİK” alacak firmalar açıklanır…
Listede EKO TEMİZ ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ de bulunmaktadır! Şirket Niğde’de güneş paneli üretecek bir fabrika kurmak için devletten süper teşvik almayı başarabilmiştir sadece 50 bin TL sermaye ve 19 aylık geçmişi ile…
Peki KALYON’ların,TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİ A.Ş gibi devlerin kazandığı bu “Süper teşviki” almaya daha dün kurulan 50 bin TL sermayeli bu şirket nasıl hak kazanmıştır? Nasıl olabilmiştir böyle bir şey…
İşte bunun cevabını bize şirketimizin ticaret sicil gazetesi vermekte, zira bu EKO TEMİZ ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ A.Ş’nin sahibi SÜZER HOLDİNG’in genç veliahtı Serhan Süzer’den başkası değildir!
Ve unutmadan söyleyelim,SÜZER HOLDİNG’in veliahtı Serhan Süzer de tabii ki SÜZER VAKFI’nın Mütevelli Heyeti üyesi…
Bu arada “Madem ten ballısından,süper teşvik almış bu şirket fabrika yapımı ne durumda?” diye soracak olursanız,işin teşvik kısmı tamam da ortada ne fabrika var,ne güneş paneli..
Ama sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız hem de bizzat 2 kez bu fabrika için temel atma töreni düzenledi,temel attı..
Bize de “TEŞVİĞİ BÖYLE SÜZERLER” demek kaldı…