Tazminatlarını alamadıkları gerekçesi ile bir süredir işveren ve hükümetle yaptığı görüşmelerden sonuç alamayan madenciler Ankara’ya yürümek üzere harekete geçti.Soma Kırkağaç’tan Ankara’ya yürüme kararı alan madencilere jandarma müdahale etti.
Mdenciler geçtiğimiz haftalarda da Manisa’nın Salihli ilçesinden Ankara’ya yürümek istemişler ancak jandarma tarafından kendilerine müdahale edilmişti.Madencilerin bekleyişi 24 gün sürdü ancak sorunlarına çare bulunmayan madenciler yeniden yürüyüşe geçme kararı aldıklarını açıklayarak Ankara’ya doğru yürümek için harekete geçtiler.
Kırkağaç Çam Mesire Alanı’nın önündeki karayoluna oturma eylemi yapan Somalı tazminat mağduru madenciler jandarmanın müdahalesiyle karşılaştı. Yol kenarına alınan madenciler ‘Direne Direne Kazanacağız’ diye slogan attılar.
Sözcü’den İlker Kılıçaslan‘ın haberine göre bazı madenciler yol ortasında oturma eylemlerine ve yürüyüşlerine izin verilmeyeceklerini öğrendiler.
Başaran Akarsu jandarma ile yaptığı konuşma kameralara şöyle yansıdı;
“14 yıl oldu. 14 yıldır madenci bekliyor, 14 yıldır madenciyi kandırıyorlar, 14 yıldır madenciye söz veriyorlar, 14 yıldır o seçim bu seçim, su seçim madenci kandırılıyor. Ama patronlara yasa çıkartıyorlar. Patronlara geçtiğimiz hafta ödüller, vergiler ve milyonlarca paralar verdiniz. Ama 700 işçinin hakkına 14 yıldır çöküyor. 2 gözü olmayan, 2 kolu olmayan, uzuvları kayıp, ciğerleri çökük madencinin hakkını vermiyorsunuz. Yeter artık. Ne yaparsanız yapın. Valilik bir suç işliyor. Bizim yolumuzu engelleyemez.
Valilikle görüşme talep ettik. Valilik bize onlar Soma’ya dönmedikleri sürece görüşmeyeceğim diye cevap vermiş. Karaman Valisi Ermenek’teki arkadaşlarla konuşuyor. O da vali Manisa Valisi’de vali. Biz zaten 10 yıldır Soma’dayız. Vali bey ikinci yasağında bir madde getirdi. Zincir yaparak yürüyüş yasaklıyor. İlk yasağında böyle bir şey yok. Madencileri mağdur eden şirkete devlet iki tane ruhsatlı saha daha veriyor. Ama 14 yıldır hakkını arayan madenci karşısında kör, sağır ve dilsiz. Böyle hikaye olabilir mi. Kim bu patronlar.”
‘BİZE KANUN ÇARPMIŞ ARABA ÇARPSA NE OLACAK”
Uyar Madencilik’te geçirdiği iş kazası sonucu 2 bacağından yaralanıp yüzde 48 engelli olan tazminat mağduru maden işçisi İdris Sarıkaya ise “14 yıl geçti komutanım. Bize bir takvim belirlesinler. Bir yetikili merci arasın bilgilendirsin. Vali bey gelip bize resmi bilgi versin. Bir çok hasta insan günlerdir betonun üstünde yatıyor yazık bize. Benim bacağımda platinler var. Biz yemin ettik. Yolda araba çarpar düşüncesiyle izin vermiyorlar. Bize kanun çarpmış araba çarpsa ne olacak. Bizim sesimizi kim duyacak.” dedi.
‘SİZİNLE KARŞI KARŞIYA GELİNCE VİCDAN AZABI ÇEKİYORUZ’
Uyar Madencilik’te çalıştığı dönemlerde dinamit patlaması sonucu iki gözünü kaybeden ve tazminat mağduru olan Ali Kandemir ise jandarma komutanına seslenerek, “Komutanım biz de askerlik yaptık. Burda herkes askerlik yaptı. Biz sizinle birlikte karşı karşıya geldiğimizde vicdan azabı çekiyoruz. Bugün ödeyin bizde karşı karşıya gelmeyelim. Vali mi, milletvekili mi, kim çözecekse çözsün. Karşı karşıya gelmeyelim. Ama bizim işimizi çözmeyeceksiniz bırakın yürüyelim. Ya işimiz çözülecek, ya bu para ödenecek. Başka çıkar yolu yok. Bizi gözaltına alıp nereye götürecekler. Bir hakim karşısına götürecekler. Bizim hakimden çıkan haklarımızı alamıyoruz ki biz bunun mücadelesini veriyoruz.” diye konuştu.
‘ASLA GERİ DÖNMEYECEĞİZ’
Bağımsız Maden-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Kamil Kartal ise, sorunun çözüme kavuşuncaya kadar geri dönmeyeceklerini dile getirerek; “Biz asla geri dönmeyeceğiz. Bu iş çözülmeden asla geri dönmeyeceğiz. Ya sorunu çözerler, ya yürürüz, ya da gözaltına alırsınız. Bu kadar netiz. Bu devlet bizim hakkımızı verecek.
3100 madencinin meselesi nasıl çözüldüyse, 748 madenci arkadaşımızın da meselesi çözülecek. Bizi günlerdir oyalıyorlar. Uğraştıklarına biz de tanık oluyoruz. Ancak bir sonuç alamıyoruz. Asla Soma’ya dönmeyeceğiz. Sizden de ricamız Kırkağaç’ın girişine kadar yürüyelim. Sonra araçlarımıza binip gidelim. Anayasa Mahkemesi’nin karayolunda yürüyebilirsiniz yönünde karar var.” dedi.