Celal Eren ÇELİK
Dün AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen partisinin teşkilatlarına “Savunma hatlarından çıkıp taarruz etme” talimatını verdi. Kısa sürede haber sitelerine düşen bu haberde Mustafa Şen’in neye kime taarruz edilmesini istediği ilk başta tam olarak anlaşılamaz ve herkes buna farklı yorumlar getirirken bugün AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’dan Kılıçdaroğlu’na “helalleşme” yanıtı geldi :”Önce özür dileyecekler, af dileyecekler, hatta 28 Şubat’ta darbe yapanlar gibi yargılanacaklar”
Ve işte Bülent Turan’ın bu açıklaması ile birlikte Mustafa Şen’in “Savunma hatlarından çıkıp taarruza geçme” sözleri de, daha kısa süre önce Mehmet Barlas ve Nagehan Alçı’nın dillendirdiği “CHP kapatılabilir” yazıları da yerli yerine oturdu.
Kemal Kılıçdaroğlu “Helalleşme” adı altında öylesine bir bombanın fitilini çekip ortaya bıraktı ki o bomba patlayacak olursa bu enkazın altında bu ülkenin tüm ilerici,çağdaş,muhalifleri kalacak. Ve AKP anlaşılan bu bombayı patlatmak için elinden geleni ardına koymama kararı aldı.
Sayın Kılıçdaroğlu 4 dakikalık bir video ile AKP iktidarının en sıkıştığı anda “Helalleşme yolculuğu” adı altında öyle bir çıkış yaptı ki bu çıkış ile öncelikle iktidarın tam da köşeye sıkıştığı anda ülke gündeminin değişmesine ve iktidarın nefes almasına olanak sağladı, bakın Dolar olmuş 11 TL biz memlekette Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme” sözlerini tartışıyoruz. Yani Kılıçdaroğlu tıpkı tüm memleket Rıza Zarrab’ın ABD’de yargılandığı davaya ve bu davada AKP’liler ile söyleyeceği sözlere kilitlenmişken aynı günlerde MAN ADASI belgelerini açıklayarak gündemi değiştirip AKP’ye nasıl can simidi olduysa bir kez daha aynı şeyi yaptı.
Büyük tepki çeken “Helalleşme” videosu ve söylemi sonrasında açıklama yapmak zorunda kalan Kılıçdaroğlu bir liste saydı ve “28 Şubat mağdurları ile helalleşeceğiz” dedi… Tabii mesela 28 Şubat davasının iddianamesini yazan tüm savcıların FETÖ’den hüküm giydiğini, bu FETÖ’cü savcıların iddianamesi ile hüküm giyen emekli generallerin 80 yaşında hapse atıldığını falan hiç söylemedi bu arada..
Ama AKP bir kez o istediği fırsatı buldu. Zira 28 Şubat öyle ya da böyle bu toplumun genelinde bir “Kötü imge” olarak hafızalara kazınmış durumda.
Şimdi AKP yarın “Biz 28 Şubat’ın siyasi,akademik,medya ayağı olarak bir operasyon başlatıyoruz” dese ve başlasa ne kadar aydın,muhalif varsa bu siyasi-akademik-medya operasyonu ile toplayıp yeni bir Silivri kursa Kemal Bey çıtını çıkartabilecek mi? Ya da “28 Şubat’ın arka planındaki ana siyasi odak CHP’dir ve CHP devlet içerisindeki vesayet altında tuttuğu kadrolar ile 28 Şubat’ın asıl suçlusudur ve kapatılması gerekir” diye kapatma davası açsa ne olacak mesela?
Kemal Bey buna karşı çıkacak olsa AKP demeyecek mi “Arkadaş sen kendi ağzınla demedin mi 28 Şubat ile helalleşeceğiz. Önce hesaplaşalım o zaman sonra da helalleşiriz” ne diyecek Sayın Kılıçdaroğlu acaba?
AKP sonra bir adım daha atsa “Arkadaş bu ülkede yapılan ne kadar hata,suç varsa Cumhuriyet dönemi uygulamasıdır. Önce bu Cumhuriyet ile hesaplaşmak gerek. İskilipli Atıf’a, Şeyh Said’e, Seyid Rıza’ya biz iade-i itibar vereceğiz önce, bu Cumhuriyet’in kurucu kadroları insanlık suçları işlemiş,katliamlar yapmıştır.Biz bunların hem iade-i itibarını yapacağız hem de bunlara anıt mezarlar dikeceğiz” dese mesela Kemal Bey kalkıp tek bir cümle edebilecek mi?
Etmeye kalkarsa AKP demeyecek mi “Arkadaş sen demedin mi bizim de hatalarımız var,derin yaralar var. Zaten sizin iktidarınız 1923-1950 arası işte biz o dönemle hesaplaşıyoruz”
“Yok canım mümkün değil, AKP bunları yapamaz” mı dediniz, pardon duyamadım?
Bu ülkede 2007-2015 yılları arasında “Yapılamaz” denilen neleri yaptı AKP bir bakın isterseniz şöyle… Hatırlayın şöyle “Dokunulamaz” denilen, “Onların yanından geçemezler” denilen anlı şanlı generallerin hem de ordu evlerinden ellerinde kelepçeler ile çıkartılışını, hatırlayın bu ülkenin aydınlarının nasıl bir kumpas operasyonu ilke Silivri zindanında yıllarca adeta ölüme terk edildiğini.
Ya da daha dün 104 Amiral üzerinden 2. bir Ergenekon kumpasa çıkartmaya kalkıp, bu generalleri “Darbe teşebbüsünde bulunmakla” gözaltına alan aynı AKP değil miydi? Bu AKP’nin yandaş kalemleri kitlelerini “Bu bir darbe teşebbüsü derhal yargılanıp hapse atılmalı bu generaller” diye ekranlardan bas bas bağırıp, psikilojik alt yapı kurmadılar mı?
Şimdi “Yapamazlar” öyle mi? Bunu söyleyen arkadaşlarda ya hafıza kaybı vardır,ya bu memlekette yaşamıyorlardır ya da daha AKP’yi tanımamışlardır.
***
Kemal Bey liste hazırlamıştı tepkiler sonrasında “Helalleşme” adına:
*Roboski Katliamı mağdurları ile helalleşecekti… Roboski kelimesi de özellikle kullanıldı Uludere denmedi mesela Kürt seçmene göz kırpmak adına, HDP’nin jargonu kullanıldı bilinçli olarak. Pardon da Uludere olayında iktidar kim? AKP… Niye AKP değil de CHP “Helalleşmek” durumunda?
*Diyarbakır Hapishanesi mağdurları ile helalleşecekti Kemal Bey… Niye Metris’te, Mamak’ta işkencelerde,Filistin askılarında hayatını kaybeden devrimcilerin mağduriyetlerini ağzına almadı da Diyarbakır Hapsanesi dedi Kemal Bey mesela? Zira Diyarbakır Hapishanesi ve oradaki insanlık dışı uygulamalar 80 darbesi ile birlikte Kürt siyasi hareketine mensup olanlara yapıldı. İyi güzel tabii ki bunlar ile helalleşelim de Metris’te Mamak’ta işkence altında inim inim inleyenler ile kim helalleşecek? Ha bu arada Diyarbakır Hapishanesi işkencelerinde iktidarda kim var? Askeri darbe cuntası… Niye askeri darbenin kapattığı CHP “Helalleşiyor” ?
28 Şubat mağdurları ile helalleşecek Kemal Bey… Kim iktidarda o yıllarda DYP-REFAH YOL iktidarı. Niye o yılların siyasi aktörleri “Helalleşmiyor” da CHP tüm suçu üzerine alıp “Helalleşiyor”
Kimse toplumun böyle kamplaşmasını, kutuplara ayrılmasını yahut bu ülkede bu sorunlar hiç yaşanmamış gibi davranılmasını falan istemiyor. Ama kimse hiç suçu olmadığı, hiç dahli olmadığı halde yaşanan olayların tüm suçunu üzerine almaya heveslenen bir siyasal yönetimi de mazur görecek değil.
Yani Kemal Bey bu ülkede Türk sağının, Siyasal İslam’ın tüm günahlarını üstlenip onları temize çekip, iktidar olmak adına “Ben tüm bunları kabul ederim, tüm bunlar adına da özür dilerim” diyor. İnsanlar da “Kusura bakma Kemal Bey o kadar da uzun boylu değil” diyor ve demeye devam edecek.
Şimdi Kemal Bey bunları diyor da bizim bazı romantiklerin “Bu bir demokrasi sınavı” deyip alkış tuttukları Kemal Bey’in karşısında “Demokrasi bizim için hedefe giden bir tramvay, hedefe varınca o trenden ineriz” diyen, demokrasiye ancak işine geldiği gibi “Araçsal” olarak yaklaşan bir zihniyet var.
Ama bu “Şak şakçı”,liberal, etnik ve mezhepçi siyasetten NEMALANAN, Cumhuriyet ve Atatürk ile sorunu olan 2.Cumhuriyetçi kitle referandumda “YETMEZ AMA EVET” diyenleri de, “Açılım olacak anaların gözyaşları dinecek” diyenleri de alkışlayan kitle. Bunlar için Dünya toz pembe.
Bu “HELALLEŞME” işinin sonu 1923’te başlayan Cumhuriyet devrimlerine kadar uzanacak ve son kertede “Karşı devrimin” Cumhuriyet ile bugüne kadar açık ve aleni biçimde yapamadığı “Hesaplaşmayı” artık aleni ve resmen açıkça yapmasının önünü açmıştır.
Bu yolu “Demokrasi”, bu yolu “Barışma” adı altına açmak ile CHP’yi bugün yöneten kadro, sağa açılarak seçim kazanma hayali ile kötü bir “AKP taklidi” olarak 9 seçim kaybetmişken gaflet ve delalet sınırını aşmış artık ihanet çizgisinde dolaşmaya başlamıştır.
Karşı devrim ile uzlaşılmaz,uzlaşı masasına oturmaya kalkarsanız siyaseten önce sizi idam sehpasına çıkartırlar ve bir kez daha söylüyorum ki “Karşı devrim” ile uzlaşı arayanlar Cumhuriyet Devrimleri’ne ihanet içerisindedir.
Biz ise YETMEZ AMA EVET kampanyasının şak şakçılarının karşına ” Bu bir ihanettir” “Bu ülkenin altına dinamit koymaktır” diye o zaman çıkıp o dönemde “Bunlar statükocu” “Bunlar Türkiye’nin önünün açılmasını istemeyen ulusalcı kafalar” “Faşist, vesayetçi zihniyetin çağdışı savunucuları” diye yaftalanırken tek bir geri adım atmadığımız gibi şimdi de bu gerçekleri taviz vermeden dile getirmeye devam edeceğiz.
Bu ülkeyi YETMEZ AMA EVET diye uçuruma sürükleyenler ve onlara alkış tutanlar ise bugün nasıl lanetleniyor ve her fırsatta günah çıkartıyorsa, yarın da Kemal Bey’in “Helalleşme” söylemine alkış tutanlar af dileyecek, yanılmışız diyecek, aldanmışız diyecek günah çıkartacaklardır.
Bu ülkenin vatansever Cumhuriyetçileri var olduğu sürece herkes müsterih olsun ki Cumhuriyet Devrimleri ile hesaplaşma hayali ile yanan kavrulan, Cumhuriyet ile “Hesap görmek” için ellerini ovuşturan karşı devrimcilerin de, 2.Cumhuriyetçilerin de, etnik ve mezhepsel siyasetin savunucularının da kendilerine “liberal aydın” diyen tatlı su muhaliflerinin de o “Heyecanları “her daim kursaklarında kalacaktır!
Kimse unutmasın tarih “Onurlu sayfalarında” işbirlikçileri değil, direnişçileri yazar…
________________________________________________________________________________________________
“Sizler için kimseye diyet borcu olmadan, hiç bir kurum, kuruluş yahut kişiden “Fonlanmadan”, “tam bağımsız” ve özgür şekilde bugüne kadar yaptığımız gazeteciliği daha güçlü biçimde sürdürebilmemiz için siz de destek olmak isterseniz; aşağıdaki linkten PDF formatında yayınlanan, Türkiye’nin tamamen dijital olarak yayın yapan tek özel ve dosya haber dergisi KRİPTEKS E-DERGİYE yıllık abone olabilir, HABER ALTERNATİF’in aylık,3 aylık,6 aylık yahut yıllık ÖZEL BÜLTEN’ine abone olabilir, yahut Youtube kanalımıza abone olup KATIL butonundan kendi belirlediğiniz miktardaki desteklerinizle bağımsız gazetecilik mücadelemize destek olabilirsiniz...”
ABONELİK LİNKLERİ:
YOUTUBE KANALI-KATIL BUTONU LİNKİ:
https://www.youtube.com/channel/UCPGcaaw3vhHiBv9XL0hVG0w
KRİPTEKS E-DERGİ YILLIK ABONELİK LİNKİ: