TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 14. Genel Kurulu’na katılmak üzere gittiği Azerbaycan’dan dönüşünde uçakta iktidara yakın gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“TBMM A’DAN Z’YE YENİ ANAYASA YAPABİLİR”
Muhalefetin, “Bu Meclis yeni anayasa yapmaya muktedir değildir, çünkü kurucu meclis değildir” şeklinde itirazlar dile getirdiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bir kere kategorik olarak şunu söylemek lazım. TBMM, A’dan Z’ye yeni bir anayasayı yapma gücüne, kuvvetine sahiptir. Tabii ki bu bir uzlaşıyla olabilir. Hiçbir partinin tek başına bir anayasası olmaz. Milletin anayasası olur. Meclis’te yapılacak ister yeni anayasa, topyekun anayasal değişiklik olsun ister hayati maddelerde değişiklik olsun, yapılacak olan iş bir aritmetik işidir. Parlamentodaki siyasal aritmetik meselesidir. Burada gönlümüzden geçen odur ki hemen ilk turda 400’ü aşsın ve anayasa Meclis’te yapılsın. O olmazsa bunu referanduma götürecek çoğunluk Meclis’te oluşsun. Ama olabilecek en yüksek konsensusun çıkması için gayret sarf etmemiz lazım.“
DEĞİŞECEK MADDE SAYISI
28. Yasama Dönemi’nin, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Meclisi” olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“12 Eylül anayasası bir darbe anayasası. Aslında 1982 anayasası, 1961 anayasasının yavrusu, yani onun devamı. Bu süreklilik olduğu için bugün birtakım çatışmaları görüyoruz. Yargıdaki çelişkiler, çatışmalar çok nettir ki anayasanın içindeki belki darbecilerin ‘günü gelir buradan bir çatışma alanı çıkabilir’ diyerek planladıkları birtakım tuzaklarla doludur. Türk siyaseti olarak, sivil siyaset olarak artık bunları biliyoruz. Büyük bir birikim var, büyük bir tecrübe var. Geçmiş dönemlerde anayasa değişikliği ile ilgili 64 maddelik bir mutabakat var. Bugün maddeler üzerinde konuşsanız belki bu 64 madde, partilerin çoğunluğunun uzlaşabileceği 84-94 madde olur.“
“FLU ALANLAR VAR”
“Siz yargıdaki sorunları acil çözülmesi gereken konular olarak görüyor musunuz?” sorusu üzerine Kurtulmuş, “şu anda birçok çatışma alanlarının anayasanın içinde olduğunu gördüklerini” söyledi. Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“153. maddeye bakarsanız bir başka yargı mercinin dediği haklı oluyor, 138. maddeye bakarsanız bir başka yüksek yargı organının kararı haklı oluyor. Özellikle yargıyla ilgili alanda, yargı kurumları arasında bir çelişkinin, yargı kurumları arasında bir güç mücadelesinin olmayacağı bir sistemi inşa etmemiz lazım. Bunların hepsinin üstünde, Türkiye’de yürütme, yasama, yargı birbirinden bağımsızdır ama Türkiye’de anayasayı yapma gücüne dahi sahip olan kurum TBMM’dir. Anayasal olarak her şeyin yerli yerine oturtulması, ‘Senin sözün sözse benim sözüm daha kuvvetli söz’ yarışı içinde kimsenin olmaması lazım. Bu, hiçbir şekilde kimseye yarar sağlamaz. Anayasa çerçevesinde herkesin sorumlulukları, yetkileri bellidir. Burada flu alanlar varsa ki bazı konularda flu alanlar var, bunların giderilmesi ve net bir şekilde herkesin görev ve sorumlulukları içinde hareket etmesinin temin edilmesi gerekir.“
Bu meclisteki vekiller mevcut anayasayı korumak için şerefleri üzerine yemin etmediler mi ? Şimdi bu anayasayı değiştirmeye kalkarlarsa bu bir suç teşkil etmiyor mu? Hepsi için yüce Divan yolu açılmıyor mu? Bütün amaç ilk üç maddenin ve 66. Maddedeki Türklük tanımını değiştirmek. Yüce Türk milletinin anayasayı korumak görevi vardır. Ve bu millet bu anayasayı korumak için günü geldiğinde pozisyon alacaktır . Bir İslam federe devleti kurulmasının önünde en büyük engel olarak gördükleri anayasayı değiştirmek istediklerini zaten biliyorduk.Yeni dünya düzeninde kendine biçilen Orta Doğu’da ABD nin kırbacı olma görevini kabul edenler ve bir İngiliz aklının ürünü olan bu projenin emri altına girenler Türk milletinin irfanını görmezden geliyorlar.. Anadolu’yu Türk’süzleştirme projesini kabul etmeyeceğiz.. Anadolu Türk’ün yurdudur. Sığınmacıların akın akın ülkemize doldurulmasını bu projenin bir parçası olduğunu da artık herkes görsün. Mecliste grupları milliyetçi! ve Atatürkçü CHP bu anayasa değişikliğine göreceksiniz onay verecekler.çünkü dertleri asla Türkiye değil..anayasa değişikliği ile hilâfet müessesesi de yeniden kurulacaktır sanıyorum.. Türkiye’nin resmi dili Türkçe ve Arapça olarak değiştirilecektir .Biz bunları yıllardır anlatıyoruz ama kimseyi ikna edemiyoruz.15 yıl kadar önce bir ABD büyükelçisi ” Türkiye Büyük bir ülke olacak fakat sakın biz yaptık demeyin” şeklinde bir beyanatı vardır. ( savunma sanayii nde ki ani gelişmeleri de unutmayalım) “Tek yapmanız gereken söylenenleri yapmak ve ülke içinde dolaşan yabancıları görmezden gelmek olacak” diye ilave etmişti. Türkiye güya kuzey Afrika’nın Balkanların ve Orta Doğu’nun hamisi olacak ve hatta İsrail’in dahi hamisi olacak şekilde bir dizayn düşünüyorlar..bu projeye sadece akp değil diğer güya muhalefet partileri de hizmet ediyorlar..birden bire müslüman kesilen Arapları çok önemseyen konuşmalar yapan Perinçek amcayı da unutmayalım.
Herkes kozunu oynasın diyorum ezcümle..
Saygılarımla